Okulda Ücretsiz Beslenme Desteği Neleri Değiştirdi?

Nitelikli eğitim açısından tartışılması kritik konuları verilerle değerlendirdiğimiz yazı dizimiz Etraflıca’nın ikinci bölümünde yeterli beslenme hakkı çerçevesinden okul yemeğini ele aldık. Söz bu kez de yeterli beslenme hakkı konusunda çalışmalar yapan diğer çocuk hakları savunucularının: Sulukule Gönüllüleri Derneği’nden Cem Avcı ve Aysun Koca, 13 yıldır Karagümrük Mahallesi’ndeki üç okulda uyguladıkları beslenme desteğinin, çocukların eğitim hayatını ve okul iklimini nasıl değiştirdiğini ERG Blog’a yazdılar.

Cem Avcı
Sulukule Gönüllüleri Derneği Saha Koordinatörü 

Aysun Koca
Sulukule Gönüllüleri Derneği Kurucusu ve Gönüllüsü

Beslenme desteği, Sulukule Gönüllüleri Derneği (SGD)’nin kuruluşundan bir yıl kadar önce, 2009 yılında, derneğin bulunduğu mahallede okul terkini önlemek için kullandığı araçlardan birisi olarak gelişti. Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) ile eğitim sistemine dahil olan çocukların, dernek gönüllülerince birebir izlenmesi ve ihtiyaçlarının takibi sırasında okulda beslenme desteği sağlama fikri ortaya çıktı. Beslenme desteği sayesinde sadece yemek yiyebilmek için okula gelen çocuklar oldu. Bu çocuklardan bazıları okula devam ettiler, okul sistemi içinde var olabildiler. Bu deneyim, bizi okul beslenme desteğinin temel bir gereklilik olduğuna ikna etti.

Beslenme desteği nelere yarar?

Beslenme desteği, SGD’nin okul terkini önlemek için kullandığı sosyal desteklerden biri. Derneğin atölyelerini de sürdürdüğü üç okulda uygulanan ve bugüne dek en az 500 öğrenciye ulaşan, beslenme desteği, öğrenci birinci sınıftayken başlıyor ve ortaokuldan mezun olana kadar devam ediyor. Dernek, beslenme desteğini başta bireysel bağışlarla sürdürürken, okullarda sosyal etkinlik atölyeleri gerçekleştirmek için başvurduğu fonlara beslenme desteğini de dahil ederek bütüncül sosyal destek mekanizmasını kuran bir yaklaşım gütmeye başladı.

Çocuğu okulda tutma ve onun eğitim sistemi içinde kalmasını sağlama, bütüncül bir süreç. Beslenme desteği tek başına okul terkini önlemek için yeterli değil. Ancak çocuğun okula daha hevesli gelmesine, dersine odaklanmasına katkı sağlıyor. Bakım verenin çocuğuna beslenme hazırlama veya harçlık vermekle ilgili sıkıntılarını da bertaraf etmeye yardımcı oluyor. 

Etraflıca’nın ikinci bölümü olan Okul Yemeği yazısında da, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu tarafından hazırlanan “Devlet İlköğretim Okullarında Ücretsiz Öğle Yemeği Sağlamak Mümkün Mü? Farklı Ülke Modelleri ve Türkiye’ye Yönelik Öneriler” başlıklı rapora atıfla okulda ücretsiz beslenme desteğinin faydaları anlatılıyor. Beslenme desteğinin, yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisini azaltmaya, yoksul ailelerin çocukları için yapacağı harcamaların yüzde 10 azalmasına yardımcı olduğu belirtiliyor. Ayrıca okul devamsızlığının ve okul terklerinin azaltılmasına, ekonomik krizlere bağlı şok durumlarında çocukların okulda tutulmasına, okula geç başlamanın ve sınıf tekranın azaltılmasına, akademik performansın iyileşmesine de destek olduğu vurgulanıyor. Beslenme desteğinin, beslenme bozukluklarının ve obezitenin önlenmesinde, cinsiyet temelli ayrımcılığın ve çocuk işçiliğinin azalmasında da pek çok olumlu çıktısı var. SGD’nin kuruluşundan beri istikrarlı bir biçimde sürdürdüğü beslenme desteğinden faydalanan yüzlerce çocukta bu etkilerin birden fazlasını gözlemledik.

Beslenme desteği ve çocuk koruma ilişkisi

SGD’nin beslenme desteği kısıtlı imkânlar dolayısıyla okuldaki tüm çocuklar için sağlanamıyor. Bu nedenle çocukların “beslenme desteği alan çocuk” şeklinde etiketlenmemesini sağlayacak ve çocuğu arkadaşlarının arasında incitmeyecek bir mekanizma kurmak gerekiyor. Bunu, sınıf annelerinin beslenme paketlerini dağıttığı ilk zamanlarda fark etmiştik. Kimi çocuklar, utandıkları için yiyeceklerini tüketmiyor, hatta aç oldukları hâlde, çöpe atıyorlardı. Okul psikolojik danışmanları bu konuda çok destekleyici oldular. Beslenme saati geldiğinde listedeki çocuklar psikolojik danışmandan fişlerini alıp, kantinden beslenme paketini almaya başladılar. Böylece günde bir defa psikolojik danışmanla görüşme imkânları da oldu. Çocukla her gün kısa da olsa görüşebilen psikolojik danışman çocuğun okul dışında yaşadığı diğer sorunları da zamanında tespit edebilmeye başladı. 

Bir başka okulda ise okul kantini, beslenme desteği alan çocuk listesini takip ediyor, böylece çocukların psikolojik danışmandan fiş alması gerekmiyor. Beslenme bursu alan çocuklar, psikolojik danışmanla ayrıca görüşme yapıyorlar. Her okul en etkili yöntemi kendi deneyerek buluyor. Beslenme desteğinden yararlanacak çocuklar okul aile birliği üyeleri, psikolojik danışmanlar, öğretmenler ve okul yöneticileriyle birlikte belirleniyor. Böylece çocuklar okul içinde daha bilinir, görünür oluyorlar. Bu durumun okul terki gibi riskleri de azalttığını düşünüyor,ailelerin ve çocukların okulla olan bağını güçlendirdiğini gözlemliyoruz. Ayrıca beslenme desteği için belirlenen paket içeriğinin, çocuğun günlük sağlıklı gıda ihtiyacını olabildiğince karşılayacak yiyeceklerden oluşmasına gayret ediyoruz.

Beslenme desteği ve çocuk işçiliği ilişkisi

COVID-19 sürecinde özellikle Karagümrük gibi yoksul mahallelerde, düzenli gelire sahip olmayan, günlük ve güvencesiz çalışanların yaşadığı hanelerde, çocuk işçiliğinin arttığını gözlemledik. Yaz döneminde derneğin atölyelerine katılan çocukların, özellikle 10-14 yaş grubunun, birer birer işe girmesi yoksulluğun boyutlarını bize gösterdi. Pandemi öncesinde de ekonomik açıdan zorlanan haneler, pandeminin olumsuz etkilerini ilk ve en derinden hissedenler oldu. Beslenme desteğinin hane gelirinde kayda değer bir iyileştirme yapmadığı ve çocuk işçiliğine yol açan yoksulluğu azaltmadığı aşikâr. Ancak beslenme desteği, okuldan olumlu bir yaklaşım, mahallede bulunan bir sivil toplum örgütünün varlığı gibi etmenler bir araya geldiğinde, çocuğu okula bağlamak mümkün olabiliyor. Burada SGD’nin mahalle sakinleriyle kurduğu ilişkinin ve güven bağının payını ayrıca belirtmek gerekir. Bu sayede ailelerin çocuklarının okula devamı konusunda istekli olduğunu yakalayabiliyoruz. Çocuk işçiliği, Etraflıca’nın ilk bölümünde ele alındığı gibi çok boyutlu çözüm gerektiren derin bir sorun. Ülkenin mevcut eğitim koşullarında beslenme desteği, çocukların okul terkini önlemede dolayısıyla çocuk işçiliğinin önüne geçmede, çözüm yollarından yalnızca birisi olabiliyor.

Beslenme desteğinin okul iklimine etkisi

Beslenme desteğinin okul iklimi üzerinde de pek çok olumlu etkisi bulunuyor. Mahalle çalışmasının en destekleyici ve kalıcı yanlarından birisi de alanda yapılan işlerin etkisini bizzat görmek. 2008-2009 öğretim yılında, mahalledeki bir esnafın desteğiyle başlayan beslenme bursu yıllar içinde büyüdü, yayıldı ve dahası okullar tarafından sahiplenildi. Çalıştığımız bir okuldaki öğretmenler beslenme bursu için destek olmayı istediler, onları veliler ve okul yöneticileri takip ettiler. Okul kantini, belirlediğimiz listeyi neredeyse hiç kâr eklemeden hazırlamayı ve dahası listeye eklenecek birkaç çocuğun beslenmesini karşılamayı teklif etti. Beslenme desteğinin önemi ve etkisi derinden hissedildi.

Mütevazı bir şekilde başlayan ve YSÖP öğrencilerini destekleme amacıyla kurulan sistem, mahalle geneline ve okullara yayıldı. Bakım verenler, okul aile birliği, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, okul yöneticileri ve çalışanlar arasında işbirliğini doğurdu. Bu açıdan beslenme desteğini sosyal koruma projesi olarak görmek ve çocuğun yeterince iyi bir sistem içinde, okulda bulunmasını destekleyici yanını anlamak ve yaygınlaştırmak gerekiyor.

Kuşkusuz, bu türden bir desteğin okuldaki tüm çocuklara sağlanması gerekiyor. Okullarda ücretsiz beslenme desteğinin tüm çocuklar için erişilebilir olmasıyla eşitsizliklerin azaltılması ve çocukların sağlıklı gelişimlerine destek olmak mümkün. Bunun için büyük bütçelere ihtiyaç olmadığı, SGD’nin kısıtlı imkânlarıyla kurduğu sistemden anlaşılabilir.

 

Yazarlar Hakkında: 

Cem Avcı: Sistem yöneticisi, sosyal çalışmacı ve editör olarak çalıştı. 2008 yılından beri Fatih – Karagümrük bölgesinde, çocuklar ve gençlerle çalışıyor. İlgi ve çalışma alanları; çocuk hakları, eğitimde fırsat eşitliği ve yaratıcı oyun tasarımı.

Aysun Koca: Doktora derecesini Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir Planlama bölümünden, “Çocuklarla beraber çocukların mekansal kararlara katılımını sağlamanın yolları” çalışmasıyla aldı. 2009 yılından bu yana, Sulukule’deki kentsel dönüşümün yarattığı sosyal ve fiziksel tahribatın ardından, çocuk alanında özel olarak da çocuk katılımı ve okul terkini önleme konularında çalışıyor. Sulukule Gönüllüleri Derneği’nin sırasıyla kurucusu, gönüllüsü ve profesyonel çalışanı oldu. Ardından Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nde çalışmaya başladı. Çocuk ve şehir konularında araştırmaya ve yazmaya devam ediyor.

İlginizi Çekebilecek İçerikler

Okul Yemeği Hemen, Şimdi!

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022’ye Türkiye’den katılan çocukların yüzde 19,2’si, yani neredeyse beş öğrenciden biri, para eksikliği nedeniyle haftada en az bir kez yemek yemediklerini bildiriyorlar. OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye, bu oranın en yüksek olduğu ülke. Türkiye’yi yüzde 13,6 ile Yeni Zelanda ve yüzde

Beslenme Hakkı Çocuğun İnsan Hakkıdır!

Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme temel bir insan hakkı ve birçok çocuk açısından eğitim hakkının yaşama geçmesi için kritik bir gereklilik.  Beslenme hakkını güvence altına almanın yollarından biri öğrencilere ücretsiz okul yemeği sunmanın kapsayıcı ve kalıcı bir eğitim politikası hâline getirilmesi.  

Etraflıca Bülteni | Okul Yemeği

Salgın, gıda fiyatlarındaki artış ve iklim değişikliği gibi sorunlar, yetersiz beslenme riski altında olan çocuk sayısının artmasına neden oluyor. Bu riski azaltmanın yollarından biri ise okuldan geçiyor. Nitelikli eğitim için göz önünde bulundurulması ve çözüm üretilmesi gereken konuları uzman görüşleriyle ele aldığımız yazı dizimiz Etraflıca’nın ikinci