Eğitim Reformu Girişimi, “din ve eğitim” ekseninde giderek kendini belli eden değişim ihtiyacının tüm ilgili iddia sahiplerinin yer aldığı katılımcı bir süreç içerisinde değerlendirilmesi amacıyla, Mayıs 2004’te bir tartışma başlattı. Bu şekilde, din eğitiminde yeni politikalar konusunda ilgili iddia sahiplerinin katılımı ve yönetişim esprisi içerisinde, bir toplumsal oydaşma oluşturulması hedeflendi. Bu süreç sonunda ortaya çıkan ortak ilke ve öneriler “Türkiye’de Din ve Eğitim: Değişim İhtiyacı” adıyla yayımlandı.
Son günlerde tartışmalar iki boyutta devam etmektedir. Bunlardan ilki son günlerde sık sık basına yansıdığı gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nda tartışılmakta olan “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi öğretim programının değiştirilmesidir. Diğeri ise, zorunlu din dersinin kaldırılması için Avrupa Insan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurudur.
Eğitim Reformu Girişimi’nin başlattığı düşünme süreci ise din ve eğitimde değişimin ulusal mahkemeler veya Avrupa Insan Hakları Mahkemesi kararları güdümüne gerek kalmaksızın, tüm ilgili iddia sahiplerinin yer aldığı katılımcı bir süreç içerisinde yapılandırılmasını amaçlamıştır.
Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü Söyleşi Dizisi-4 | “Anayasal Prensip Olarak Çoğulculuğu ve Bir Arada Olmayı Benimsememiz Lazım”
Türkiye’nin kutuplaşmış ortamı, din öğretiminin spekülasyondan uzak, daha derinlikli konuşulmasını engelliyor. Bu sorundan hareketle hazırladığımız dört bölümlük “Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü Söyleşi Dizisi”yle konuyu daha geniş çerçevede ele almayı amaçlıyoruz. Dördüncü bölümde İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.