Şarkılı Resimli Fizik Dersi

 Al Jazeera, Umay Aktaş Salman

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) bu yıl 12’ncisini düzenlediği ‘Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’ gerçekleştirildi. Türkiye genelindeki okullardan, üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından eğitim ile ilgili tam 145 proje, iyi örnek paylaşıldı.Konferansta matematik ve fen, yabancı dil alanında farklı öğrenme yöntemlerinden, engelli farkındalığını artırıcı projelere kadar pek çok proje sunuldu. Eğitimciler yeni yöntemler öğrenirken, birbirlerinin deneyimlerinden faydalandı. Öğretmenlerin özellikle fen ve matematik dersleri için geliştirdiği yöntemler arasında ilginç örnekler de vardı. Adana’da 75. Yıl Anadolu Lisesi’nde fizik öğretmeni olarak çalışan Mevlüt Çınar ise  fizik dersini, sanat, edebiyat ve resimle birleştirerek  öğrencilerin kafasındaki “fizik karmaşık formüllerden ve kavramlardan oluşuyor” ön yargısını yıktı. 13 yıllık Mevlüt Öğretmen kendi deyişiyle ‘fiziğin gülen yüzünü’ gösterdi.  Derslerde fizik konuları, konular içindeki formüller, kavramlar şiire, şarkıya, karikatürlere, atasözlerine dönüştü.  Eğlenceli örnekler ortaya çıktı. Gülen elektronlar Örneğin  pillerin elektronlarla enerji verdiğini bir öğrenci pili ev şeklinde çizerek anlattı. Evin kapısından elektronlar güle oynaya çıkıyor ve bir lambayı yakıyor. Daha sonra eve yorgun argın dönüyorlar. Mevlüt Çınar’ın sınıfında kaldırma kuvvetini Süpermen çizerek anlatan öğrenci de var, elektron ve protonu şiirle şarkıyla anlatan öğrenci de: “Elektronla proton gibiyiz,  Ne ayrıldık, ne de kavuştuk. Bombeli ayna sanki sevgimiz, uzak açılara savrulduk. X’i  bulsam ne fayda, çok bilinmeyenli bu sevda…” “İşleyen Fe ışıldar” Öğrenciler atasözlerini fizik ile de ilişkilendirdi. Kimi elementlerin simgelerini, kimi de fizik kavramlarının özelliklerini  akılda kalıcı hale : “Söz  Ag  ise sükut  altındır ’, ‘Alma Dalton’un ahını çıkar  e’lu e’lu ‘, ‘Ateş olmayan yerden karbonmonoksit çıkmaz’ ‘ İşleyen Fe ışıldar’, ‘Zemin sürtünmesiz olmaz,’ ‘Bülbülü  Au kafese koymuşlar  vatanım  demiş’… Çınar, “Fizik deyince öğrencilerime ne anlıyorsunuz dediğimde formül, sayı, işlem karmaşa diyorlardı. Bu yöntemden sonra evren, uzay, Einstain demeye başladılar. Bakış açıları da farklılaştı. Öğretmenler sahip olduğu alışkanlıklarını terk edemiyor. Anlatım ve soru cevap çok geride kalan yöntem. Fizik resimle, müzikle olur mu diyenler çıkar ama oluyor” diye konuşuyor. Çınar,  öğrencilerin yaptıklarını bir de kitapta topladı. İngilizcesiz simülasyon öğrendi Feni ortaokul öğrencileri için daha anlaşılır ve zevkli hale getiren bir diğer örnek ise 10 yıllık fen bilgisi öğretmeni İbrahim Evren Özer’in kullandığı simülasyonlar. Özer eğitim hayatı boyunca derslerini etkinliklerle anlatarak daha anlaşılır hale getirmeye çalışan idealist bir öğretmen. Dört yıl önce akademik bir makalede Amerika ve Avrupa’da eğitimde çok sık kullanılan bir simülasyon programının varlığından haberdar olmasıyla öğrencilerin fene bakış açısını ve başarı oranını değiştirdi. “Okulun başarısı arttı” 2015 YGS’de 40 soruda  doğru ortalamasının 5.2 olduğu Türkiye’de İbrahim Öğretmen’in uyguladığı yöntem öğrencinin ilgisini çekebilince nelerin değişebileceğinin kanıtı. Özer’in çalıştığı Kadıköy Hakkı Değer Ortaokulu’nda bu yıl yapılan ilk dönem TEOG sınavlarında okulun fen başarı ortalaması 100 üzerinden 74. Hiç İngilizce bilmemesine karşın ‘Algodo’ denen simülasyon programını indiren ve elinde sözlükle kendi kendine programı öğrenen  İbrahim Öğretmen, dersi  görsel hale getirdi. Eğlenceli fen Sürtünme kuvvetini, kaldırma kuvvetini, dolaşım sistemini  kitaplardaki anlatımları okuyarak anlatmakla yetinmeyen  Özer,  fen dersinde öğrencileri ile birlikte 30 simülasyon  gerçekleştirdi. Örneğin,  Algodoo programını kullanarak kendi çizimleriyle bir araba çizdi, arabaya uygulanan kuvvet ağırlıklarıyla gidiş hızının değişimini görselleştirdi. Kan dolaşımını simülasyon programı yardımıyla çizdiği vücut üzerinde interaktif şekilde anlattı. Kanı renkli toplar şeklinde tasarlayan ve vücudun içine çizdiği çarklarla dolaşımı anlatan öğretmen,  fen dersini öğrencilerin deyişiyle eğlenceli bir hale dönüştürdü. “Öğrenci görmediği, denemediği şeyi anlamıyor” 35 yaşındaki Özer, simülasyonlarla anlattığı dersleri de kameraya alarak youtube’ta da paylaşıyor. Öğrenciler istediği zaman girip tekrar yapabiliyor.  Özer öğrencilerin sıralarında oturduğu öğretmenin ise sözlü olarak dersi anlattığı klasik modelde ders anlatılmasının artık gerilerde kaldığını söylüyor: “Teknoloji ayrıcalık değil zorunluluk. Teknoloji bilimin yapılış şeklini de değiştirdi. Öğrenciler hissetmedikleri, denemedikleri ve görmedikleri konuları anlamıyorlar.  Bu sayede karmaşık konuları öğrenciler çok rahat anlıyor. Öğrencilerden aldığım geri dönüşlerde de hepsi fen dersinin daha eğlenceli hale geldiğini söylüyor.”
 ]]>