Herkül Milas Türkiye'de Azınlıktı Yunanistan'daki Azınlığa Kitap Yazdı

Radikal, Funda Özkan Siyasetbilimci Herkül Milas 1970’lerde göç etmiş Yunanistan’a. Babasının ısrarı kadar, askerlikte çavuş çıkması da etkili olmuş göçe. Çok yönlü sporcu, Türkiye’nin o yıllar 100 metrede birincisine bula bula ‘Hareketleri yapamıyor’ bahanesi türetilmiş. ‘Sakıncalı piyadelerden’ anlayacağınız. Hafta sonu Sabancı Üniversitesi’nde ERG’nin (Eğitim Reformu Girişimi) düzenlediği ‘5. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’ vardı. İki gün Tuzla-Kurtköy’e keyifle gittim, geldim. 61 ilden yapılan 558 başvurdan seçilen, 27 ilin 131 iyi örneği eğitim camiasının gündemine sunulmuştu. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğretmenler, örneklerden feyz almaya çalışıyordu. Ne var ki Herkül Milas’in hikâyesi çoğunun ilgisini çekmedi, salon birden boşalıverdi. Oysa ‘kültürel zenginliğini’ her daim vurgulayan Türkiye’nin eğitim ordusunun da, Herkül Milas’ın anlattıklarından fazlasıyla ders alması mümkündü. Herkül Milas, Yunanistan’daki azınlık Türkler için okul kitabı hazırlayan ikisi İstanbul Rumu, dördü Batı Trakya Türkü olmak üzere altı kişiden biri. Batı Trakya’da anadili Türkçe olan çocuklar için okul kitapları, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili anlaşmalara göre Türkiye’de hazırlanıyor. Herkül Milas, “Olaya dışarıdan bakanlar için traji-komik durumlar yaşandı da denebilir. Karşı ülkeden gönderilen kitaplar kontrol edildi, sansür edildi, bayrakların rengine dikkatle bakıldı, tarihi göndermelere karşı ülkenin milli felsefesini yansıttığından şüphe edildiğinde kitaplar reddedildi. Bir ara, yıllarca kitaplar kabul edilmedi ve çocuklar eski kitapların fotokopileri ile ders yaptılar” diye anlatıyor. Son yıllarda ilişkilerdeki yumuşama sayesinde kitapların yeniden karşılıklı gönderilmesi sağlanmış. ‘Öteki’nin art niyeti İşin özü ortada, ‘öteki ülkenin’ art niyeti olduğu noktasından hareket ediliyor. Senaryo belli: Öteki ülke, azınlıkları kullanarak art niyetini yaşama geçirecek. Herkül Milas, Yunanistan Eğitim Bakanlığı’nın 1992 yılında azınlık çocukları için bir Türkçe kitap hazırlattığını, ancak kitabın Türk azınlıkça protestolarla çöpe atıldığını, yakıldığını ve hiç kullanılmadığını söyledi. Niye protesto edilmiş, Herkül Milas anlattı: “Yazar, farklı bir kimlik taşıyan bu insanların duyarlıklarına yabancıydı. Onlara saygısızca davrandığının farkında bile olmadı. Örneğin kitapta sekiz kez Yunan bayrağını göstermenin bir anlamı yoktu… Bu etnik grupların çatışmalı, geçmişi ve tarihi göz önünde alınınca, bayraklı bir girişimin, heyecanla bayrak sallamanın pek yapıcı olmayacağını pskilojinin alfabesini bilenler bilir. Bu tür kaba ve empati içermeyen yaklaşımlarla vatandaşa güven verilmeyeceğini, tam tersine memleketini sevdirmek yerine kimliğine saygı duyulmadığını hisseden kimselerin ülkelerine yabancılaşacaklarını önceden bilmesi gereken, bu kitabı hazırlayanlar olmalıydı.” Vatan haini Herkül Milas’la birlikte altı kişinin hazırladığı kitap önümüzdeki hafta Batı Trakya aydınlarına dağıtılacak ve fikirleri alınacakmış. Bu arada Yunan Eğitim Bakanlığı da kararını verecek. İlginizi çektiyse yan tarafta Herkül Milas’ın, yeni hazırlanan kitapta ‘statükonun’ sakıncalı bulacağı bölümleri kendince sıraladığı listeyi okuyabilirsiniz. Robet Kolej’den sınıf arkadaşı, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’nun yorumunu da sizlere aktarmak isterim. “Herkül Milas İstanbul Rumu olarak sakıncılıydı, Yunanistan’da da kimilerine göre vatan haini.” Onun gibi bir entellektüel ne orada yaranabiliyor, ne burada. Öküz altında buzağı görecekler Herkül Milas, “Vallahi bazı insanların hayal gücü sınırsız ama ben yine de tepki toplayabilecek bölümleri kendimce sıralayacağım” diye başladı söze: “Yunanistan ve Türkiye eğitim bakanlıklarının bu girişimi kendi alanlarına bir müdahale olarak algılamaları hiç şaşırtıcı olmaz. Birçok ilgili, öküzün altında buzağı arayacak ve hatta işlerine geldiği gibi görecektir. Kitapta ‘Batı Trakya Türkleri’nden söz edilmesi bazı Yunanlılarda panik havası yaratacaktır. ‘Batı Trakya Türk azınlığı’ lafının geçmiyor olması Türkiye’de kötü niyetin kanıtı olarak anlaşılacaktır. Yerel tarihe ve yerel olaylara ağırlık verilmesi her iki taraftaki kuşkulu vatandaşlarca kimilerince Yunanistan’dan, kimilerince Türkiye’den kopuşu amaçlayan bir komplo olarak algılanacaktır. Fotoğraf ve çizimlerde başı örtülü kadınların görünmesi kimilerince Atatürk devrimlerinden uzaklaşmanın işareti olarak görülecektir. Yunus Emre’den söz ederken, hiçbir Yunanlı düşünüre göndermede bulunmamam Yunan gerçeğini hasır altı etme olarak yorumlanacaktır. Kimileri Türklerin kendi kitaplarını hazırlamasını azınlığın ülkeden kopuşu olarak algılayacak, kimileri de kitabın hazırlanmasında İstanbul Rumlarının yer almasını yabancının vesayeti olarak algılayacaktır. Herkül Milas, öküz altında bulunabilecek buzağıları çokça sıraladı da, burada benim yerim kalmadı. Dedim ya, öğretmelerin Herkül Milas’ı cankulağıyla dinlemesini çok isterdim. Hayata dair öğrenecek çok ders çıkarırlardı.]]>