TIMSS 2019 Sonuçları Ne Söylüyor?

Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nın (TIMSS) 2019 sonuçları açıklandı. TIMSS 2019’la birlikte Türkiye ilk kez 4. sınıf matematik ve fen testleri ile 8. sınıf fen testinde 500 puanının üzerine çıktı. ERG Eğitim Gözlemevi ekibi, fen ve matematik başarısının okul iklimi, sosyoekonomik durum ve öğrencinin derse karşı tutumu gibi çeşitli değişkenlerle ilişkisine dair de önemli sonuçları olan araştırmayı değerlendirdi.


Öğrencilerin uluslararası ölçekte fen ve matematik başarısını ölçen araştırmalardan biri olan TIMSS’in 2019 sonuçları açıklandı. Türkiye’nin her iki alanda da başarı sıralamaları ve puanları yükseldi.

TIMSS, Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (International Association for the Evaluation of Educational Achievement, IEA) tarafından 4 yılda bir düzenleniyor. Bu uygulamaya Türkiye 1999’da katılmaya başladı. 2011, 2015 ve 2019 uygulamalarına hem 4 hem de 8. sınıflar katıldı. 2019’da TIMSS’te 4. sınıf düzeyinde 58 ülke, 8. sınıf düzeyinde ise 39 ülke yer aldı.

2019 yılında TIMSS’in 4. sınıflar için olan uygulamasına Türkiye’den 5. sınıflar katıldı. Bunun nedeni, 5. sınıf öğrencilerinin yaş itibarıyla uluslararası karşılaştırmaya daha iyi olanak tanıması. Bu yazı boyunca sonuçlar TIMSS raporunda yer aldığı haliyle “4. sınıf” ifadesi kullanılarak sunulsa da, Türkiye için sonuçların 5. sınıfa ilişkin olduğu not edilmelidir. Bu yazıda başarıyla paralellik gösteren pek çok değişkene yer veriliyor. Ancak bu ilişkiler bir neden-sonuç ilişkisi olarak düşülmemeli. ERG Eğitim Gözlemevi ekibi 10 soru ve cevapla TIMSS 2019 sonuçlarını değerlendirdi. 

1- 2019 sonuçları önceki yıllarla kıyasladığımızda bize ne söylüyor?

Türkiye, TIMSS 2019 4. sınıf matematik testinde ortalama puanlara göre 58 ülke arasında 523 puan ile 23. oldu. Aynı sınıf düzeyinde yapılan fen testinde ise Türkiye, ortalama 526 puan ile 19. sıradadır. 8. sınıf matematik testinde ise ortalama puanlara göre 39 ülke arasında 496 puan ile 20. oldu. 8. sınıf fen testinde ise ortalama 515 puan ile 15. sırada. TIMSS 2019’la birlikte Türkiye ilk kez 4. sınıf matematik ve fen testleri ile 8. sınıf fen testinde 500 puanının üzerine çıktı. 500 puan, TIMSS uygulamasında orta ölçek noktasını gösteriyor.

TIMSS 2015 ve 2019’da 8. sınıfların ortalama puanları karşılaştırıldığında matematik testinde ortalama puanın 38 puan artarak 496 olduğu, fen testinde ise 22 puan artarak 515’e çıktığı görülüyor. Türkiye 2015’e göre TIMSS 2019 8. sınıf matematik uygulamasında alt yeterlilik düzeyine ulaşan öğrenci oranlarını artıran 10 ülkeden biri oldu ve alt yeterlilik düzeyine ulaşan öğrenci oranını 10 yüzde puan artırdı. 2019’da 5. sınıfların matematik ve fen başarısı da 2015’teki 4. sınıflara göre en az 40 puan yüksektir. Bu farkı not etmek kısmen anlamlıdır ancak, farklı sınıf düzeyleri söz konusu olduğu için TIMSS raporunda da bu yazıda da küçük yaş grubu için karşılaştırma yapmaktan genel olarak kaçınılıyor.

2- Cinsiyete göre bakıldığında ortalama puanlar arasında nasıl bir fark var? 

Türkiye’de 4. sınıf düzeyinde oğlan çocukların, 8. sınıf düzeyinde ise kızların daha başarılı olduğu görülüyor. Buna göre, 4. sınıf matematik testinde oğlanların puanı kızların puanından 4 puan, fen testinde ise 5 puan yüksektir. 8. sınıf düzeyinde ise kızların puanı oğlanların puanından matematikte 11, fende ise 10 puan fazladır. 

3- Türkiye’nin ortalama puanları yeterlilik düzeyleri bakımından incelendiğinde neler görülüyor? Önceki yıllara göre nasıl bir değişim var? 

TIMSS 2019’da öğrenciler başarı düzeylerine göre ileri, üst, orta ve alt yeterlilik olmak üzere dört düzeye ayrılıyor. Türkiye’de 4. sınıf matematik testinde öğrencilerin %12’si, fen testinde ise %10’u alt yeterlilik düzeyine ulaşamadı. Öte yandan 4. sınıf düzeyinde öğrencilerin %15’i matematikte, %12’si ise fende ileri düzeydedir. 

Fende ve matematikte ileri düzeyde olan 8. sınıflar arttı 

Yeterlilik düzeylerine göre TIMSS 2015 ve 2019’da 8. sınıfların durumu karşılaştırıldığında, her iki teste de ileri düzey ve alt yeterlilik düzeyine ulaşabilen öğrenci oranının arttığı görülüyor. Buna göre, 2019’da ileri düzeydeki öğrencilerin oranı matematikte 6, fende ise 5 yüzde puan arttı. Alt düzeye ulaşamayan öğrencilerin oranı ise matematikte 10, fende ise 5 yüzde puan azaldı. Bu değişim oldukça sevindiricidir.

4- Sonuçlar sosyoekonomik düzey ile başarı arasındaki ilişkiye dair ne söylüyor?

Diğer ulusal ve uluslararası değerlendirmelerde olduğu gibi TIMSS 2019’da da öğrencilerin sosyoekonomik durumu ve ortalama puanı arasında bir ilişki olduğu görülüyor. Buna göre, öğrencinin sosyoekonomik durumu iyileştikçe puanı artıyor.

TIMSS 2019’da öğrencilerin evlerindeki öğrenme kaynaklarına göre ortalama puanları da paylaşılıyor. Evdeki öğrenme kaynakları, öğrenci ve veli anketlerinde sorulan sorularla evdeki kitap sayısı, internet bağlantısı ve/ya kendine ait bir odasının olması durumu ve velinin eğitim ve iş durumu sorularak tespit ediliyor. Buna göre, Türkiye’de 4. sınıf matematik testinde çok kaynağı olan çocuklarla az kaynağı olan çocuklar arasında 175, fende ise 153 puan fark var. Aynı düzeyde uluslararası ortalamada farkın matematik testi için 129, fen içinse 143 olduğu görülüyor. Bu durum, Türkiye’de evdeki öğrenme kaynaklarına göre farkın uluslararası ortalamanın üstünde olduğunu gösteriyor.

5- TIMSS 2019 sonuçları bölgeler ve okullar arası başarı farkı hakkında neler gösteriyor?

TIMSS 2019 4. sınıf ortalama puanlarına bölgelere göre bakıldığında matematikte en yüksek ortalama puana sahip Doğu Marmara Bölgesi ile, en düşük puanın olduğu Güneydoğu Anadolu arasında 83,1 puan fark var. Fende de ortalama en yüksek ve en düşük puanlar bu iki bölgede ve aralarındaki fark 87,1 puan. Bölgelere göre 8. sınıf ortalama puanlarına bakıldığında matematikte en yüksek ortalamanın Doğu Karadeniz’de, fende ise Doğu Marmara’da olduğu görülüyor. Bu testlerde de düşük ortalama puan Güneydoğu Anadolu’dadır. En yüksek ve en düşük puan alan bölgeler arası fark matematikte 44 puanken, fende 50,7 puandır. 

Bölgeler arasındaki başarı farkı 2015’e göre azaldı

TIMSS 2019’da bölgelerin durumu değerlendirildiğinde, bölgeler arası farkın 4. sınıf düzeyinde 8. sınıf düzeyinden daha fazla olduğu görülüyor. Her iki sınıf düzeyi ve testte de Güneydoğu Anadolu’nun en düşük ortalama puandaki bölge olması, bu bölgeye yönelik destek politikalarına ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Diğer yandan, bölgelerin TIMSS 2019 8. sınıf uygulamasınındaki ortalama puanları karşılaştırıldığında, TIMSS 2019’da her iki testte de ortalama puanı en yüksek ve en düşük olan bölgeler arasındaki farkın azaldığı görülüyor. Bu fark matematik testinde 33, fen testinde ise 19,3 puan azaldı.

Okulun sosyoekonomik durumu okula kayıtlı öğrencilerin sosyoekonomik durumları üzerinden tanımlanıyor. Bir okulda öğrencilerin %25’inden fazlası yüksek gelir grubuna aitse, ekonomik dezavantaja sahip öğrenci sayısı ise %25’ten az ise o okullar “varlıklı” olarak tanımlanıyor. “Dezavantajlı” olarak tanımlanan okullar içinse bu durum tam tersi. Diğer okullar da “orta” sayılıyor.

Türkiye’de 4. sınıflarda dezavantajlı okullarda öğrenim gören öğrenci oranı %44, 8. sınıflarda ise %45’tir. Uluslararası ortalama ise sırasıyla %25 ve %32. Türkiye’deki “varlıklı”, “orta” ve “dezavantajlı” kategorilerdeki tüm okulların başarı ortalamalarının uluslararası ortalamanın üstünde kaldığı görülüyor.

Okullar arası başarı farkı TIMSS ortalamasının üstünde 

TIMSS 2019 sonuçlarına göre Türkiye’de varlıklı ve daha dezavantajlı okullar arasındaki ortalama puan farkı da görülebiliyor. Buna göre, iki okul tipi arasındaki fark 4. sınıf düzeyinde matematik testinde 64, fende ise 55. TIMSS 2019 ortalamasında ise matematik testinde farkın 42 puan, fen testinde ise 45 puan olduğu görülüyor. Bunlara göre, her iki testte de Türkiye’de okullar arası fark TIMSS 2019 ortalamasından fazladır. 8. sınıf uygulamasında da okullar arası başarı farkları benzer durumda. Türkiye’de 8. sınıf matematik testinde fark 66 puanken, bu fark TIMSS 2019 ortalamasında 52 puan. Fen testinde de Türkiye’deki farkın daha fazla olduğu görülüyor. Fark, Türkiye’de 56 puan, uluslararası ortalamada ise 50.

TIMSS raporunda eğitim ortamlarına ilişkin çeşitli göstergeler yer alıyor. Okul müdürlerinin beyanına göre Türkiye’de 5. sınıf öğrencilerinin %62’si ve 8. sınıf öğrencilerinin ise %63’ü fen laboratuvarına sahip bir okulda eğitim görüyor. Fen laboratuvarı olan okullardaki öğrencilerle ve olmayanlar arasında 4. sınıf fen testinde 20 puan, 8. sınıf fen testinde ise 25 puan fark olduğu görülüyor.

6- TIMSS 2015’e giren 4. sınıflar, şu anda 8. sınıfta öğrenim görüyor. 2015’teki 4. sınıflarla 2019’daki 8. sınıfların başarısı karşılaştırıldığında ortaya nasıl bir sonuç çıkıyor? 

Sınava aynı öğrencilerin girmemesine karşın, her iki uygulamanın da temsili olması nedeniyle, öğrencilerin durumunun 4 yıl içinde nasıl değiştiğine dair değerlendirme yapılabilir. Buna göre, 4. sınıftan 8. sınıfa öğrencilerin ortalama puanları arttı. Türkiye’nin 4. sınıf matematik ortalaması TIMSS 2015’te 483 puan iken, TIMSS 2019’da 8. sınıflarınki 496’ya yükseldi. Benzer şekilde fen ortalaması da öğrenciler 4. sınıftayken 483 iken TIMSS 2019 ile birlikte 8. sınıfta 515’e çıktı.

Başarı düzeylerinin dağılımında da benzer bir iyileşme görülüyor. Her ne kadar matematik testinde 4. sınıftan 8. sınıfa alt yeterlilik düzeyi altında olan öğrencilerin oranı 1 yüzde puan artsa da, fen testinde en az alt yeterlilik düzeyinde olan ve ileri düzeydeki öğrenci oranında artış görülüyor. 2015’te 4. sınıf fen testinde alt yeterlilik düzeyinin altında başarı gösteren öğrencilerin oranı %18 iken, 2019’da 8. sınıfta bu oran %12’ye geriledi. 2019’da ileri düzeydeki öğrenci oranı yeterlilik düzeylerine göre matematikte 7 yüzde puan, fende 9 yüzde puan arttı.

7- Peki TIMSS 2019 sonuçları okul müdürleri ve ebeveynlerin tutumları hakkında neler söylüyor?

TIMSS kapsamında okul müdürlerinin verdiği cevaplar üzerinden okulun akademik başarıya yaklaşımı inceleniyor. Okul müdürünün gözünden okulda başarıya verilen önem yüksekse başarının da yüksek olduğu görülüyor.

Müdürlerin beyanına göre Türkiye’de 4. sınıf öğrencilerinin %53’ü başarıya orta önem veren okullarda öğrenim görüyor. En düşük önem kategorisi olan orta önemin uluslararası ortalaması ise %37. 8. sınıfta Türkiye’de bu oran %56’ya çıkıyor. Bu veri, Türkiye’de okulların yeterince başarı odaklı olmadığını yansıtması bakımından dikkat çekicidir.

Velilerin okula bakışı ise “çok memnun”, “biraz memnun”, “memnuniyetin altı” olarak kategorilendirilmiş. Türkiye’de çocuklarının okulundan çok memnun olan 4. sınıf öğrenci velilerinin oranı %77. Bu oran uluslararası ortalamanın üzerinde ve Türkiye’yi velilerin okul memnuniyetinde TIMSS 2019’da 14. sırada konumlandırıyor. 

8- TIMSS sonuçları öğrencilerin okula aidiyeti, okul iklimi ve öğrencinin iyi olma haliyle ilgili neler gösteriyor?

Öğrencilerin okula duydukları aidiyet hisleri okulda olmaktan hoşlanma, okulda kendini güvende hissetme, öğretmenlerinin adil davrandığını düşünme gibi çeşitli sorularla değerlendirilmiş. 4. sınıf öğrencilerinin %71’i (sıralamada 12.), 8. sınıf öğrencilerinin %54’ü (sıralamada 5.) okullarına yüksek aidiyet duyuyor. Uluslararası ortalamada bu oranlar 4. sınıflar için %58, 8. sınıflar için %37. Öğrencilerin aidiyet hisleri ile başarıları arasındaki ilişkiye bakıldığında, 4. sınıflar için okula kendini çok ait hissedenlerin TIMSS başarısının da daha yüksek olduğu görülüyor.

TIMSS 2019 kapsamında uygulanan anketlerde öğrencilere akran zorbalığı konusunda da sorular soruluyor. Bu veriler, okul iklimi ve çocuğun iyi olma hali açısından önemlidir. Türkiye’de 4. sınıftaki öğrencilerin %9’u hemen hemen haftada bir akran zorbalığı ile karşılaştığını söylüyor. Bu oran 8. sınıflarda ise %4.

TIMSS raporunda öğrenmenin önündeki engeller arasında devamsızlık da yer tutuyor. Türkiye okula hiç devamsızlık yapmadığını belirten 4. sınıf öğrencilerinin oranı %60, 8. sınıf öğrencilerinin oranı %59’dur. Türkiye’deki öğrencilerin okula devam düzeyi ile TIMSS başarısı arasında bir paralellik olduğu görülüyor.

Okula yorgun ve aç gelen öğrenci oranı uluslararası ortalamanın üstünde

TIMSS kapsamındaki ankette öğrencilere okula yorgun ve aç gidip gitmedikleri de soruluyor. Türkiye’de bu oranlar genel olarak pek düşük olmamakla birlikte özellikle her gün/neredeyse her gün okula gittiğinde aç olduğunu belirtenlerin oranının 4. sınıf öğrencileri arasında %40, 8. sınıf öğrencileri arasında %46 oluşu dikkat çekicidir. Bu oranlar uluslararası ortalamaların oldukça üzerindedir. 

9- TIMSS 2019’a göre öğrencilerin fen ve matematiğe karşı tutumları ile başarı arasında nasıl bir ilişki var? 

TIMSS kapsamında öğrencilerin matematik ve fen öğrenmeyi sevip sevmediklerini yansıtan bir ölçek kullanıldı. Buna göre Türkiye’deki öğrencilerin çoğunluğunun fen öğrenmeyi sevdiğini, 4. sınıfların matematik öğrenmeyi de sevdiğini ancak aynısının 8. sınıflar için geçerli olmadığını söylemek mümkündür. Matematik öğrenmeyi sevmeyen öğrenci oranı 4. sınıflarda %9’ken (bu, uluslararası ortalama olan %20’nin de epey altındadır) 8. sınıflarda %30’dur (uluslararası ortalama %41’in hâlâ altındadır).

Öğrencilerin bu derslere yönelik tutumlarıyla başarı arasında bir paralellik olduğu dikkat çekiyor. Türkiye’deki öğrencilerin matematik ve fen konusunda özgüvenlerinin uluslararası ortalamalara göre çok düşük olmadığı görülüyor. Fen alanında biraz daha yüksek özgüven olduğu dikkat çekiyor. Örneğin fen alanında özgüveni çok yüksek olan 8. sınıf öğrencilerinin oranı Türkiye’de %38, uluslararası ortalamada %23’tür.

Türkiye’de öğrencilerin genel olarak matematik ve fene değer verdikleri görülüyor. 8. sınıf öğrencilerinin %48’i matematiğe çok değer verdiğini belirtiyor. Bu oran fen için de %46’dır. 

TIMSS kapsamında öğrencilerin matematik dersini ne kadar anlaşılır bulduklarına dair bir ölçek de geliştirilmiştir. Bu ölçek “öğretmenim sorularıma açık yanıtlar verir” ya da “öğretmenim anlamadığımız bir konu olursa tekrarlar” benzeri maddelerden oluşuyor. Bu ölçeğe göre, Türkiye’de 4. sınıf öğrencilerinin %77’si matematik dersini çok anlaşılır, %18 biraz anlaşılır, %5 ise az anlaşılır buluyor. Bu oranlar uluslararası ortalamadan çok büyük farklar göstermiyor. Daha dikkat çekici olan, dersi açık ve anlaşılır bulmakla başarı arasında bir paralellik bulunmasıdır.

10- Covid-19 salgını nedeniyle dijital araç-gereçlere erişim daha da önem kazandı. TIMSS 2019 sonuçları bu konuda ve derslerde teknoloji kullanımına dair neler söylüyor? 

TIMSS sonuçları öğrencilerin dijital erişimi konusunda önemli bilgiler veriyor. Türkiye’de öğrencilerin matematik ve fen dersleri için okul ortamında bilgisayara erişimi katılımcı ülkelerin ortalamasının önemli ölçüde altında. Türkiye’de öğrenim gören 4 ve 8. sınıf öğrencilerin sınıflarda bilgisayara erişimi, derslerin içeriğine göre değişmekle birlikte, %15’le %20 arasında değişiyor. Ancak aynı oran TIMSS araştırmasına katılan ülkelerin ortalamasında %37’yle %48 arasında değişiyor.

Öğretmenlerin teknolojik altyapıları kullanması da bu noktada dikkat çeken önemli bir veri. Öğretmenlerin en az %80’i, ders anlatımını ve öğrenmeyi destekleyecek bilgisayar etkinliklerini hiç kullanmıyor. Bu oran uluslararası ortalamada %60 seviyesinde görülüyor. Bilgisayar ve tablet kullanarak yapılan sınavlar da, Türkiye’de uluslararası ortalamanın oldukça altında. Türkiye’de öğrencilerin derslere göre %5 ile %10 arasında değişen bir oranı yılda en az 1-2 kez bilgisayar veya tablet kullanılan sınava girerken, bu oranlar uluslararası ortalamada %30 ile %40 arasında değişiyor.

İlginizi Çekebilecek İçerikler

Okula Nasıl Dönüyoruz?

2021-22 eğitim-öğretim yılı 6 Eylül’de başlıyor. 1,5 yıl sonra okullarda haftada 5 gün yüz yüze eğitim yeniden başlarken eğitimin gündeminde ne var, ne olmalı?

Oyunu Ciddiye Almak

Bu yıl Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nın 18. yaşını oyunla kutlayacağız. Büyüsek de oyun oynamaya devam edelim, oyunu her daim görev edinelim istedik. Peki, oyunu neden bu kadar önemsiyoruz?

Öğretmen Gözünden Öğrenme Kayıpları

COVID-19 salgını nedeniyle okulların kapatılmasının üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti. Eğitimin çoğunlukla uzaktan devam ettiği bu süreçte, kısa süreli olsa da yüz yüze seyreltilmiş eğitim yapılan dönemler oldu. Öğretmen Ağı Değişim Elçisi Seval Binici, öğrencileriyle yüz yüze eğitim yaptığı dönemdeki izlenimlerini ERG Blog için kaleme aldı.