2017’de Ne Değişti?

Eğitim sistemi hızla değişiyor. Yakında geride bırakacağımız 2017 yılında da eğitim alanında pek çok şey değişti. Her gün gazetelerde, televizyonlarda ve sosyal medyada rastladığımız, okuduğumuz eğitim haberlerinin çoğu, aslında bugünümüzü ve geleceğimizi derinden etkileyen önemli değişimlerdi. 2018’in, herkesin nitelikli eğitime erişmesi için daha çok yol aldığımız bir yıl olması dileğiyle.

 

 

2017’de eğitim gündeminde PISA 2015 üst sıralarda

2016 yılı biterken, Aralık ayında, 15 yaş grubu öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen en önemli sınavlardan biri olan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) Testi 2015 sonuçları açıklandı. Üç yılda bir yapılan PISA Testi’nin sonuçları 2017’de eğitimde en çok gündem olan konulardan biriydi. Çünkü veriler hem Türkiye’nin diğer ülkelere göre durumunu hem de ülkenin eğitim politikalarına dair önemli sonuçlarını gösteriyordu.

PISA’da 2003’ün gerisine düştük

Türkiye’nin fen, matematik ve okuma becerilerinde 2003’ten bu yana yükselişte olan puanları 2015’te düşerek, 12 yıl önceki sonuçların bile altına geriledi. Sıralamada Türkiye, 70 ülke içinde fende 52. sırada, matematikte 49. sırada, okumada 50. sırada yer aldı. PISA 2015’in diğer sonuçları arasında, akranları arasında en mutsuz ve kaygılı olanların Türkiyeli öğrenciler olduğu yer alıyor. Dolayısıyla, PISA 2015’in sonuçları ve nedenleri yıl boyunca en çok tartışılan, haber olan konulardan biri oldu.

2017’de tüm öğretmen atamaları sözleşmeli

2016 yılının sonlarına doğru sözleşmeli öğretmenlik yeniden getirildi. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bu sistemi, öğretmen hareketliliğinin oldukça yüksek olduğu Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, öğretmenlerin eş ve özür durumundan dolayı atandıktan kısa bir süre sonra tayin isteme eğilimine karşı getirdiğini açıkladı. 2017 yılında öğretmen atamalarının tamamı sözleşmeli olarak yapıldı. Sözleşmeli öğretmenlerin eş ve özür durumuna göre tayin hakkının olmaması ve diğer özlük hakları tartışma konusu oldu.

2017’de kamu bütçesinin daha düşük kısmı eğitime

Her yıl olduğu gibi bu yıl da eğitim bütçesi gündemdeydi. Mart 2017’de Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bütçesinden toplam bütçenin %17’sinin eğitime ayrıldığını açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TMEB) bütçe ödeneğinin merkezi yönetim bütçesine oranı 2010’dan (%9,84) 2016’ya (%13,38) kadar sürekli artmışken, 2017’de %13,18’e düştü ve 2017’de kamu bütçesinin daha düşük bir oranı MEB’e ayrıldı.

Öğretmen Strateji Belgesi 6 yıl sonra açıklandı

MEB, yaklaşık 6 yıldır beklenen Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023’ü yayımladı. Böylece, Türkiye’nin, eğitimde kilit role sahip öğretmenlere ilişkin bir strateji belgesi oldu. Belge, üç temel amaç etrafında kurgulanıyor: yüksek nitelikli ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak, öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmek.

Öğretmen Strateji Belgesi’nde tüm öğretmenlerin 4 yılda bir yeterlilik sınavlarına girecekleri belirtiliyor. Bunun yanı sıra, 2018’in sonuna kadar yapılan gönüllülük faaliyetleri, okul dışı çalışmalar ve Öğretmen Akademileri’nde alınacak eğitimler gibi ölçütlere göre kariyer sistemi oluşturulacak.

Türkiye’deki mültecilerin sayısı Arnavut nüfusuna eşit

2017’nin gündemindeki konulardan biri de mülteci öğrenciler oldu. 2016-17 eğitim-öğretim yılında, MEB, 1, 5 ve 9. sınıflardaki Suriyeli öğrencilerin Geçici Eğitim Merkezleri (GEM) yerine devlet okullarına kaydedilmesi zorunluluğunu getirdi. Türkiye’de okul çağında yaklaşık 850.000 Suriyeli çocuk yaşıyor. Bu çocukların Türkiye toplumuna barışçıl şekilde entegre olabilmesi için nitelikli eğitime erişimin artması ve kapsayıcı eğitimin benimsenmesi kritik önem taşıyor.Ders kitaplarında engellilere yer yok

2017’de, Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Merkezi (SEÇBİR) ve Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) işbirliğiyle hazırlanan “Ders Kitaplarında Engellilik Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Sonuçlar, yıllardır ders kitaplarında görünmez olan engelliler açısından sınırlı iyileşmeye işaret ediyor. Araştırmada, farklı seviye ve branştan 37 kitap incelendi. Araştırmanın sonuçları arasında, ders kitaplarında engellilere yeterince yer verilmediği, kitaplardaki metinlerde, okuma parçalarında, görsellerde yer verilen kişilerin yalnızca %3’ünün engelli olduğu gibi sonuçlar yer alıyor.

Küresel eğitim raporunda Türkiye’nin hâli

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) her yıl hazırladığı “Küresel Eğitim İzleme Raporu”, bu yıl Eğitimde Hesapverebilirlik temasıyla 24 Ekim’de yayımlandı. Raporda Türkiye’ye dair çarpıcı sonuçlar bulunuyor. ERG Politika Analistleri raporu inceleyerek Türkiye’ye dair sonuçları derledi. Çıktılar, Türkiye’de öğrencilerin %30’unun matematik becerisinden yoksun olduğuna, engellilerin okul terkinde Türkiye’nin Avrupa’da birinci sırada olduğuna ve öğretmen özerkliğinin 2006’dan 2015’e dek giderek azaldığına işaret ediyor.

Bu gelişmelerin gündem olmasının yanı sıra yıl boyunca en çok konuşulanlar eğitim sisteminde yapılan değişiklikler oldu. 2017’de eğitim sisteminde 7 kritik değişiklik meydana geldi:

  1. ÖĞRETİM PROGRAMLARI GÜNCELLENDİ

MEB, hazırlık içinde olduğu yeni öğretim programlarının taslağını 2017’nin ilk günlerinde açıkladı. Taslak öğretim programları 1 ay süreyle askıya çıkarıldı. Askı sürecinde alınan 180 binin üzerinde görüş, öneri ve katkının değerlendirilmesine dayalı olarak programlarda uygun görülen değişiklikler yapıldı ve yeni öğretim programları 2017-18 eğitim-öğretim yılında 1, 5 ve 9. sınıflarda uygulanmaya başladı. Bu esnada, yeni öğretim programlarına dair temel eğitimden seçilen 3 bin 564 öğretmene eğitim verildi.

 Evrim Teorisi kalktı

Öğretim programlarındaki değişiklikler arasında en çok tartışma yaratan konulardan biri “Evrim Teorisi”nin çıkarılması oldu. Konu, bazı çevrelerde “laik ve bilimsel eğitime darbe” olarak nitelendirilerek yargıya taşındı. Bununla birlikte, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) taslak öğretim programı, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından paylaşıldı.

  1. TEOG KALDIRILDI

MEB, 2017-18 eğitim-öğretim yılının başlamasından kısa bir süre sonra, 19 Eylül 2017’de, üç yıldır uygulanan TEOG’un (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi) kaldırıldığını açıkladı. Gerekçesi, öğrencilerin üzerinde yarattığı sınav stresi olarak gösterildi. TEOG’un kaldırılması, sınava gireceğini düşünen ve eğitim yılına yeni başlayan 8. sınıfların ve ailelerin kafasında pek çok soru işareti oluşturdu. Yeni gelecek sisteminin açıklanması için bekleyiş başladı. TEOG’un kaldırıldığının açıklanmasından bir buçuk ay sonra 5 Kasım’da yeni sistem kamuoyuna duyuruldu.

Sadece seçici liselere sınav

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sınav zorunluluğunun kalktığını, sadece isteyen öğrencilerin “seçici liselere” girmek için sınava gireceğini, geriye kalanların ise adreslerine en yakın okula yerleştirileceklerini açıkladı. Özel okulların isterlerse kendi sınavlarını yapabileceğini duyurdu. Bunun ardından, öğrencilerin evinin yakınındaki okula gitmek istememesi halinde ne olacağı, Anadolu’daki öğrencilerin özel okulların sınavına gelip gelemeyeceği, velilerin çocuklarını göndermek istedikleri okulun yakınına taşınıp taşınmayacağı gibi pek çok soru gündeme geldi. Özel okullar bu yıl ayrı sınav yapmayacağını açıkladı. İsteyen okullar sınavsız öğrenci alabilecekti. Sistemin genel hatlarıyla açıklanmasının ardından 22 gün geçmişti ki sistemde değişikliğe gidildi. Sınavın 6 dersten 90 soruyu içereceği, öğrencilerin yalnızca 8. sınıfın müfredatından sorumlu olacağı duyuruldu.

Sınavla ilgili yeni detaylar her geçen gün ortaya çıkmaya devam ediyor. En son 13 Aralık’ta Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sınavla öğrenci alacak okulların fen liseleri ve proje okullardan oluşacağını belirtti. Her bölgede her okul türünden 9 okulun yer alacağını, mahalli yerleştirmede öncelikli kriterin tercih sırası ve öğrencinin evine ve eğitim gördüğü ortaokula yakınlık olacağını söyledi.

  1. ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SİSTEMİ DEĞİŞTİ

2017’nin kritik değişikliklerinden biri de üniversiteye giriş sisteminde yaşandı. 7 yıldır uygulanan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme (LYS) kaldırıldı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) getirildi. YKS kamuoyundaki pek çok tartışma ve önerilerle bir ay içinde 5 kez güncellendi. Son açıklanan haline göre, eski sistemde iki sınav (YGS ve LYS) toplamda 5 günde altı oturumda yapılıyordu. YKS ise iki günde üç oturumda tamamlanacak. Öğrenciler önce TYT’ye (Temel Yeterlilik Testi) girecek. Bu teste 120 sorudan oluşan Türkçe, Temel Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler olmak üzere 120 soruyu yanıtlayacak. YGS’den farklı olarak tek bir puan türü olacak.

9 puan türü 3 puan türüne düşürüldü

150 puan ve üstü olanlar meslek yüksek okullarındaki programı tercih edebilecek ya da lisans programları için ikinci oturum olan AYT’ye de girecek. AYT’de Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyal Bilimler-1 (Tarih-1, Coğrafya-1), Matematik, Sosyal Bilimler-2 (Tarih-2, Coğrafya-2, Felsefe Grubu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi), Fen Bilimleri (Fizik, Kimya, Biyoloji) olmak üzere 160 soru sorulacak. Dil ile ilgili bir bölüm okumak isteyenler 80 soruluk yabancı dil testine girecek. Öğrenciler yerleşmek istediği bölümün puan türüne göre soruları yanıtlayacak, her alandaki soruları yanıtlamak zorunda olmayacak. Lisans programlarına yerleşmek için AYT’deki sözel, sayısal, eşit ağırlık ve dil puanının en az birinin en az 180 puan olması gerekecek. Bu puanlar hesaplanırken ilk test olan TYT’deki puanın da %40’ı etkili olacak. Önceki sistemde lisan programlarına yerleşmek için ikinci aşama olan YGS’de, farklı tarihlerde 4 ayrı oturumda 4 sınava giriyor ve bu sınavlar sonucunda 9 puan türü hesaplanıyordu. Bu sene ise öğrenciler, lisans programları için Yabancı Dil testi dışında AYT olan ikinci oturumda tek bir sınava girecek ve sadece 3 puan türü hesaplanacak.

  1. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM 22 İLDE ZORUNLU

MEB 2019’da, 54 ay ve üstü çocuklar için okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmeyi planladığını açıkladı. Pilot uygulama, 2017-18 eğitim-öğretim yılında başladı. 22 ilde, 54 ay ve üstü çocuklar için okul öncesi eğitim zorunlu oldu.

  1.  5. SINIFLAR YABANCI DİL AĞIRLIKLI SINIF OLDU

MEB, yabancı dil eğitimindeki sıkıntıları aşmak ve öğrencilerin daha iyi yabancı dil öğrenebilmesini sağlamak için 5. sınıf müfredatını yeniden düzenledi. Buna göre, 5. sınıfın yabancı dil hazırlık sınıfı olmasına karar verildi. 2017-18 eğitim-öğretim yılında, uygulama, Türkiye genelinde seçilen 620 okulda pilot olarak hayata geçti. Yaklaşık 110 bin öğrenci bu yıl 5. sınıfı hazırlık sınıfı olarak okuyor. Bu kapsamda ortaokul öğrencileri haftada 15 saat yabancı dil, 6 saat Türkçe, 4 saat Matematik, 3 saat Fen Bilimleri, 3 saat Sosyal Bilgiler, 2 saat Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 2 saat de seçmeli ders alıyor.

  1. ÖĞRETMENLERE PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ

2017’de yapılan değişikliklerden biri de öğretmenler için performans değerlendirme sistemi getirilmesi oldu. Bakanlık, eğitimdeki kaliteyi artırmak ve öğretmenlerin ihtiyacını belirlemek için uygulamayı getirdiğini açıkladı. Uygulama, 12 pilot ilde hayata geçirildi. Millî Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri’nde (MEBBİS) hazırlanan Performans Değerlendirme Modülü üzerinden başlatılan sistemde; okul müdürünün, velinin, öğrencinn, öğretmenin, zümre öğretmeninin girişleri ve öz değerlendirme bulunuyor. Herkesin ayrı puanlama yapacağı sistemde, değerlendirme formu ”çok az”dan “çok iyi”ye beş derecede dolduruluyor. Öğretmenler, belirlenen yeterliliklere göre değerlendirilecek. Pilot uygulamanın ardından tüm Türkiye’de uygulanacak sistem, bazı çevrelerde eleştirilmeye devam ediyor. Bu sistemin, öğretmenin itibarını zedeleyeceği, çalışma barışını etkileyeceği ve tehdide dönüşeceği belirtiliyor.

 

  1. REHBER ÖĞRETMENLERE NÖBET GELDİ

Taslağı ortaya çıktığı günden beri tartışılan “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” 10 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğe göre, rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenlerine nöbet tutma, sınavlarda görev alma şartı getirildi. Ayrıca, rehber öğretmenlerin görevlerine, eğitimlerini hastanede veya evde yapan öğrencileri ziyaret de eklendi.