Eğitim İzleme Bülteni


2019-20’de Eğitimin İçeriği

Eğitim İzleme Raporlarında derlediğimiz verileri Eğitim İzleme Bültenlerinde özetliyor, kamuoyuna nitelikli veri kaynağı olmayı ve veri temelli politika üretim süreçlerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Eğitim İzleme Bültenlerinin bu sayısında, Eğitim İzleme Raporu 2020’nin ikinci dosyası olan  Eğitimin İçeriği'ne yer veriyoruz.

Koronavirüs salgınının ülkemizde görülmeye başlandığı mart ayında okullar kapatıldı ve üniversite öncesi kademelerde okuyan 16.529.169 öğrenci, eğitim yaşamından fiziksel olarak uzak kaldı. Bu uzaklaşma okul içi sosyal öğrenmenin kaybolması, sınıf içi iletişime dayalı akran etkileşiminin kaybolması, küçük yaş gruplarında somut öğrenme deneyimlerinin eksikliği, uzaktan eğitim araç ve altyapısına sahip olamama gibi sorunlara yol açtı.

Eğitim Bilişim Ağı’nda (EBA) 2012 yılından bu yana biriken içerik, nicelik ve nitelik olarak ne kadar yeterliydi?

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan ve sosyal eğitim platformu olan EBA’ya, uzaktan eğitim başladığından bu yana erişim gösterdiği açıklanan kişi sayısı oldukça yüksek. MEB tarafından Temmuz 2020’de paylaşılan bilgilere göre 2019-20 eğitim-öğretim yılında 1.176.128 öğretmen, 9.663.033 öğrenci EBA’ya giriş yaptı; 2019-20 eğitim-öğretim yılında EBA’da aktif öğretmen oranı yüzde 96,1, aktif öğrenci oranı ise yüzde 61,0.

EBA’nın kullanımına ilişkin Türkiye’de yapılan araştırmalar, “öğrencilerin genel olarak EBA’daki bazı içerikleri eğlenceli ve ilgi çekici bulduklarını, ancak sınavlara hazırlıkta ve ders konularının öğretimine ilişkin yetersiz ve sıkıcı bulduklarını” ortaya koyuyor. EBA ile ilgili yaşanan diğer olumsuzluklar genel olarak “içeriklerin belirtilen sınıf düzeyine uygun olmadığı, müfredatla uyumlu olmadığı” şeklinde. Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) tarafından yayımlanan Eğitim Bilişim Ağı Kullanılabilirlik Düzeyinin Ölçülmesi 2017 raporunda görüşü alınan öğretmenler en çok sıkıntı yaşanan alanlar arasında branşla ilgili kaynak sayısının yetersizliği, F klavye kullanımının zorluğu, sınıflarda internet bağlantısının olmaması gibi sorunları dile getiriyorlar.

Uzaktan eğitimde psikolojik sağlamlık ve fırsat eşitsizliği konuları ele alınmalı

Evde geçirilen sürenin uzaması ve sağlık kaygılarının artması, “psikolojik sağlamlık” konusunun öğretim programlarının bir parçası olması ihtiyacını da ortaya çıkardı. “Psikolojik sağlamlık”, bireyin, önemli sıkıntılara veya kişisel bir krize maruz kaldığında, zihinsel dengeyi ve normal işleyişi kurtarma, adapte etme ve sürdürme kapasitesi anlamına geliyor. İnsanların değişen koşullara uyum sağlamasına ve yeni zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olan tutum, davranış ve dış faktörlerin toplamı olarak tanımlanıyor.

Uzaktan eğitimde ele alınması gereken bir diğer konu da öğrencilerin ekonomik nedenlerle dijital araçlara, internete ulaşımındaki engellerin öğrenme sürecini kesintiye uğratması. Bu konuda görüşü alınan öğretmenlerin ortak belirttiği konu dijital araçlara erişimde yaşanan sorunlar. Öğretmenlerin EBA’yı aktif olarak kullandığı ancak öğrencilerin önemli bir kısmının çeşitli nedenlerle erişim sağlayamadığı durumlar da yaşandı. Örneğin, Mardin’e bağlı Mazıdağı ilçesinde EBA’yı aktif kullanan öğretmenlerin oranı yüzde 84,3 iken, öğrenciler için bu oran yüzde 15,5. Mardin ili genelinde EBA’yı aktif kullanan öğretmenlerin oranı yüzde 80,9, öğrencilerin oranı ise yüzde 22,2. Bu oranların eğitimde fırsat eşitliği ve etkili öğretimin eksikliği açılarından iyi analiz edilmesi gerekiyor.

Özel gereksinimli öğrenciler salgın döneminde eğitime erişebiliyor mu?

Diğer zamanlarda olduğu gibi salgın sürecinde de özel gereksinimli çocuklar ve aileleri daha çok zorlukla karşılaştı. Engelli Çocuk Hakları Ağı (EÇHA) tarafından yayımlanan Covid-19 (Pandemi) Sürecinde ‘Özel Gereksinimli Çocukların ve Ailelerinin İhtiyaçlarını Belirlemeye Yönelik’ Eğitim Analiz Raporu’na göre, yapılan ankete cevap veren ailelerin yüzde 61’i, çocuklarının örgün eğitime ve gerekli kaynaklara erişimlerinin olmadığını belirtiyor. Çocukların yarıdan fazlası pandemi sürecinde hiçbir kaynağa ulaşamıyor, eğitimlerini alamıyor.

Salgın döneminde yaşanan öğrenme kayıpları için neler yapılabilir?

Dünya genelinde uzaktan eğitim sürecinde yaşanan öğrenme kayıplarından en çok okulöncesi ve ilkokul öğrencileri etkilendi. Soyut düşünme becerileri gelişme sürecinde olan küçük yaş grubundaki çocukların uzaktan eğitimde verimli süreçler geçiremediği düşünülüyor. Öğrenme kayıpları ile ilgili araştırmalar uzun tatil dönemlerinin sonunda özellikle “matematik ve okuma üzerine öğrencilerde gerileme olduğunu, matematikte bu gerilemenin daha fazla yaşandığını” gösteriyor. COVID-19 salgını sürecinde uzaktan eğitimin hangi ders ve alanda daha fazla öğrenme kaybına neden olduğunu belirleyen okul temelli çalışmalar yapılmalı ve telafi programları bu çalışmalara dayalı olarak geliştirilmeli.

Üstün yetenek potansiyeli olan öğrencilerle ilgili güncel durum nasıl?

Üstün yetenek potansiyeli olan öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerini desteklemek amacıyla, okul dışında faaliyet gösteren Bilim ve Sanat Merkezleri’ne (BİLSEM) son yıllarda çok yoğun bir talep oluştu. 2019-20 eğitim-öğretim yılında BİLSEM grup taramasına 724.261 öğrenci katıldı.

 
 
Image

0 212 292 05 42

Image

erg@sabanciuniv.edu

Image

Karaköy / İstanbul