Partilerin Avaz Avaz Bağırmasını İstiyoruz!

Sabah, Şelale Kadak Rakamlar çarpıcı! OECD verilerine göre ilköğretim çağındaki 10 çocuğumuzdan biri okula gitmiyor. Ortaöğretim çağındaki 2 çocuğumuzdan biri okula gitmiyor. Yetişkin 5 kadından biri okumaz yazmaz. Eğitimde fırsat eşitliği söz konusu bile değil. Her şeyin başı eğitim demeyi biliyoruz oysa! Peki 60’ıncı hükümeti kurmaya aday olan partiler eğitim konusunu seçim bildirgelerine koydu mu? Ya da meydanlara çıktıklarında eğitim konusunda köklü reform yapacaklarını anlatmaya başladılar mı? Daha da önemlisi hangi parti şu anda eğitim konusunda atacakları önemli adımların kendilerine oy olarak geri döneceğinin farkında? Eğitim konusunun uzmanlarıyla konuşunca öğreniyorum ki, ne yazık ki partilerin eğitim konusunda elle tutulur hiçbir programı yok. Ama vakit geç değil. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi bünyesinde hayata geçen Eğitim Reformu Girişimi (ERG) bu konuda önemli bir adım atıyor ve 22 Temmuz 2007 Pazar günü yapılacak olan genel seçimlere katılacak tüm siyasi partileri ve bağımsız adayları programlarında eğitime öncelik vermeye çağırıyor. Önceki akşam Sabancı Üniversitesi Rektörü ve ERG Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Tosun Terzioğlu, ERG Girişimi Direktörü Üstün Ergüder ile ERG’nin diğer yönetici ve yürütme kurulu üyeleri ile bir araya geldik. Yani, Gürkaynak Yurttaşlık Enstitüsü Eş Başkanı da olan Prof. İpek Gürkaynak, KEİ Örgütü Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Murat Sungar, AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, ERG Koordinatörü Neyyir Berktay ve Yardımcısı Batuhan Aydagül de bizimleydi. Herkesin kaliteli eğitime ulaşması için bütün partileri uyandırmaya ve ‘demokratik ve ekonomik kalkınma için hızla kapanan fırsat penceresinin yakalanmasını sağlamaya’ uğraşan ekipin sözcüsü Üstün Ergüder’di . “Derdimiz seçimlere giderken eğitim meselesini Türkiye’nin gündemine sokmak” diyor ve ekliyordu: “Partilerin avaz avaz bağırmasını, haykırmasını istiyoruz. Bir Türk’ün dünyaya bedel olması için eğitim sorununun çözülmesi lazım. Eşitsizlik ortadan kaldırılmalı.” ERG yöneticilerinin ortaya koyduğu rakamlar çarpıcısı. Yapılan bir araştırmada OECD ülkeleri içinde eğitime en çok ‘özel’ harcama yapan ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıkmış. Yani kamu harcamaları OECD’nin en düşüğü. Öte yandan insanlar eğitim için para harcıyor. Hemen aklınıza dersaneler geldi biliyorum. İşte sorun da zaten bu. Kamudan kaliteli eğitimi alamayanlar, çareyi dershanelerle çözmeye çalışıyor. Rektör Terzioğlu da bu noktada partilerin ilgisini çekebilecek bir noktaya dikkat çekiyor. Bu kadar çok özel harcama yapan insanların, ‘eğitime’ öncelik verilmesi halinde partiler için oy potansiyeli anlamına geldiğini fark eden yok galiba! Eğitim Bakanı, Başbakan Yardımcısı olsun! PEKİ 60’ıncı hükümet eğitim konusunda ciddi olduğunu ve köklü reform yapacağını nasıl gösterebilir? ERG’nin bu konuda önemli bir talebi var. Milli Eğitim Bakanı, Başbakan Yardımcısı olsun diyorlar. Ayrıca bu da yetmez, 2008 yılı içinde Milli Eğitim Bakanlığı örgütünün yeniden yapılandırılmasını istiyorlar. Tüm bunların içinde en önemli konu ise öğretmenlerin eğitimi. ERG, 2008-2012 yılları arasının Öğretmen Beş Yılı ilan edilmesini ve kaliteli eğitim için tüm öğretmenlerin çağın gereğine uygun olarak eğitilmesini talep ediyor. 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması, ‘OKS, ÖYS kalkacak!’ gibi akla uygun olmayan söylemler yerine öğrencilerin öğrenme süreçlerine katkı yapabilecek bir yeniliğe gidilmesinin doğru olduğunu düşünüyorlar. Şimdi soruyorum. Kim yukarıda kısaca değindiğim konuların altına imzasını atmaz? Kim eğitimin her türlü sorundan daha önemli olduğu konusunda hemfikir olmaz? Öğrendim ki, ERG bu yılın başında tüm partilere bir çağrı yapmış ve ‘gelin, eğitim reformu konusunu birlikte tartışalım. Diyalog içinde olalım’ demiş ancak hiçbir parti bu davete olumlu yanıt vermemiş. Henüz geç değil. Umarım ERG’nin bu önemli çağrısı 60’ıncı hükümet için meydanlarda oy toplama yarışına giren partiler tarafından yankı bulur.]]>