Okulda Teknoloji Ama Nasıl?

Özlem Mecit, ENKA Okulları 

Okullar için 21.yy becerilerini eğitim programlarına dahil etmek son birkaç yıldır seçme ve yerleştirme sınavlarında başarı elde etmek kadar önem taşıyor. Bu becerilerin de sadece ya da en iyi teknoloji yolu ile elde edilebileceğine inanan okullar panikliyor. Teknoloji çok hızlı değişiyor ve gelişiyor, okulumuz programlarını bu hızla doğru orantılı olarak dönüştürebiliyor mu? Öğretmenlerinin bakış açısını değiştirebiliyor mu? Hatta buna ihtiyaç var mı?

Bu yazı bu sorular üzerine dönüşümlü düşünme yapmanıza yardım edebilir.

 

Her şeyden önce “Neden?” sorusu ile başlamakta fayda var. Neden okulda teknoloji entegrasyonu istiyoruz? Okulun, yöneticileri, velileri, öğretmenleri ve öğrencileri ile bir öğrenenler topluluğu olduğunu düşünürsek teknoloji hangi ihtiyacı karşılayacak? “Neden?” sorusuna öğrenenler topluluğu ile birlikte verdiğiniz yanıtlar sizin okulunuzun vizyonunu belirleyecektir. Bu noktada Simon Sinek’in Türkçe’ye de çevrilmiş ‘Neden İle Başla’ kitabını okumanızı öneririm.

4C (Collaboration, Communication, Creativity, Critical Thinking) olarak özetlenen 21.yy becerileri ‘İşbirliği, İletişim, Yaratıcılık ve Eleştirel Düşünme’ okulunuzun programı içinde nasıl destekleniyor? Öğretmenlerin ve öğrencilerin ihtiyacı nedir? Sizin “Neden?” sorusuna verdiğiniz yanıtlar bu ihtiyacı ortaya çıkartıyor mu?

Okulda teknoloji entegrasyonuna; buna Teknoloji ve Tasarım de

rsini yapılandırmak, 1:1 tablet kullanmaya başlamak, kodlama ve robotic uygulamaları için maker laboratuvarları kurmak dahil olabilir, ihtiyacı belirleyerek başlamak sürdürülebilir bir eylem planı ve program geliştirmenizi sağlayacaktır.

Okulların teknoloji entegrasyonu eylem planını oluşturmak için 21.yy becerilerini etkin bir şekilde kullanmaları gerekecek, özellikle de işbirliği ya da ortak planlama ya da çalışma becerisini. Okul, “Kim?, Kiminle?, Nerede?, Ne Zaman?, Ne Yapacak?, Kim Etkilenecek?” sorularına yanıt verecek bir eylem planı oluşturmalıdır. Bu noktada disiplinlerüstü bir yaklaşım ile farklı branşlardan ve seviyelerden öğretmenlerin yer alacağı bir ‘Bilişim Teknolojileri Ekibi’ kurarak başlamak doğru olacaktır. Artık bu ekip, okul topluluğunun ihtiyacına yönelik oluşturulan eylem planını yazmak ve uygulamak ile sorumlu olacak ve okulun dönüşümüne liderlik edecektir.

Okulun teknoloji entegrasyonu ile ulaşmak istediği hedef, vizyonunu belirleyecektir. Bu vizyonu geliştirmeye yönelik eylem planı; araçlar, altyapı ve bütçeyi; öğretmenler için profesyonel gelişim programını; öğrenme deneyimlerini ve ölçme-değerlendirme yaklaşım ve stratejilerini içermelidir. Ancak; okulların öğretmenlerin profesyonel gelişimine öncelik vermesi şarttır. Öğretmenin kendini güvende hissetmediği hiçbir müfredat, teknolojik araç, okulu istenen hedefe götürmeyecektir. Öğretmenlerin okulun kullanacağı teknoloji ile öğrencilerden önce tanıştırılması, kullanması ve varolan eğitim öğretim yöntemlerine nasıl dahil edeceği ile ilgili düşünmesi, çalışması gerekecektir. Bu da zaman ve destek isteyen zorlu bir süreçtir. Okul, vizyon olarak sadece varolan bilgiyi teknoloji desteği ile daha hızlı edinme ve kullanma yolunu seçerse, süreç sanıldığı kadar zorlayıcı olmayacaktır. Ancak, bu vizyonun da 21.yy becerilerini desteklemeyeceği ortadadır. Bu Bloom Taksonomisi’nin ‘hatırlama’ ve belki ‘kavrama’ seviyesinde kalmak; ‘uygulama’, ‘analiz’, ‘değerlendirme’ ve ‘yaratma’ alanlarına ulaşamamak ile sonuçlanacaktır.

Okul teknoloji entegrasyonu ile eğitim programlarında ve günlük işleyişinde dönüşüm yaşarken velileri de bilgilendirmekten sorumludur. Bu bağlamda yapılandırılacak veli eğitim programları ile öğrencilere kazandırılmaya çalışılan 21.yy becerilerinin veliler tarafından da benimsenmesi sağlanmalıdır. Veliler, akademik dürüstlük, sosyal medya kullanımı ve dijital vatandaşlık konularında bilgilendirilmelidir. Veliler, okulda uygulanan teknoloji programının amacını anladığında süreç içinde okulun en önemli destekçisi olacaklardır.

Sonuç olarak, teknolojinin desteği ile çocukların daha yaratıcı, yenilikçi, hızlı, etkin iletişim kuran ve eleştirel düşünen bireyler olabileceğine inanan okulların, okul topluluğundaki tüm deneyim ve fikirlerden yararlanarak işbirliği içinde planlı çalışmalarını öneririm.

Bu blog yazısı ERG’nin görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluk blog yazarına aittir.

İlginizi Çekebilecek İçerikler