Milli Eğitim Şurası’nda Katılımcılara Eşit Söz Hakkı Tanınmalı

Bianet Eğitim Reformu Girişimi Milli Eğitim Şurası’nın aksaklıklarını dile getirdi: Bakanlığın nasıl yararlanacağı belirsiz, azınlık okullarının ve kadınların dengeli katılımı sağlanmalı, görüşlerin raporlara tarafsız davranılması güvence altına alınmalı.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), dün başlayan 19. Milli Eğitim Şurası’nın Türkiye’de eğitim yönetişimindeki işlevini sorgulamak ve bu konuda öneriler paylaşmak amacıyla bir bilgi notu hazırladı. Bilgi notunda vurgulanan noktalar anahatlarıyla şöyle: * Şura kararları eğitim politikalarına her zaman aynı oranda yansımıyor. Örneklemek gerekirse… 1996’daki 15. Şura’da alınan ilköğretimin sekiz yıl, zorunlu ve kesintisiz olması kararı 1997’de yasalaştı. 2010’daki 18. Şura ise bir yıl okulöncesi eğitim de dahil olmak üzere 13 yıl zorunlu ve kesintili eğitimi öngörmekteydi, ancak bir yıl zorunlu okulöncesi eğitim yasa koyucularca benimsenmedi.

Kararlar

* Şura kararları her zaman uygulanabilir ve eğitimin kalitesini artırabilir nitelikte değil. “Örneğin 18. Şura’da okul binalarının Türk mimari sanatının özelliklerini yansıtarak öğrencilerde milli kimliğin oluşumuna katkı sağlanması kararı da alındı. Ancak bu kararın eğitimin niteliğini artıracak politikalar geliştirmeye katkı koyma potansiyeli belirsizdir.” * ERG bilgi notunda bakanlığın şura kararlarından nasıl yararlanmayı hedeflediğinin belirsiz olduğuna da değindi. Şuraların eğitim politikası geliştirme süreçlerine olumlu katkı yapacak biçimde kurgulanmasının yollarının aranmasının gerekliliğini belirtti. Katılımı anlamlı kılmak * Şura toplantılarına kimlerin katılacağıyla ilgili belirsizlik sözkonusu. “Davetlilerin hangi ölçütlere göre belirlendiği kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Öğrenci, öğretmen ve veli katılımında okul türlerine göre dengeli bir dağılım olması sağlanmalıdır; azınlık okulları ve farklı türde meslek liseleri de dahil olmak üzere çeşitli okulların bu toplantılara katılımı önemlidir. “Ek olarak, sivil toplum örgütleri ve sendikalar bakımından da benzer bir dengesizlik göze çarpmaktadır; toplantılara davet edilen katılımcılar, alanda var olan çeşitliliği yansıtmamaktadır. Bu durum tartışmaların çok yönlü ilerlemesine, etkin bir tartışma ve diyalog ortamının ortaya çıkmasına engeldir. “Hazırlık toplantılarında kadın katılımcı oranının da düşüktür: gerek hazırlık toplantılarında gerekse şurada kadınların katılımını artıracak önlemlerin alınması gerekmektedir.”

Raporlama

Bilgi notunda katılımcıların şura ve hazırlık toplantıları öncesinde yeterince bilgilendirilmediği de ifade edildi ve yol açtığı sorunlar dile getirildi. “Bu durum paydaşların fiziksel katılımın ötesinde anlamlı bir katılım göstermelerini zorlaştırmaktadır. Şuralarda tartışmaların kanıt temelli ilerlemesi için katılımcıların daha fazla desteklenmesi gerekir. “Hazırlık toplantılarında ve şurada katılımda çeşitlilik sorununun yanı sıra, alınan kararların var olan çeşitliliği yansıtmada yeterli olup olmadığı da sorgulanmalıdır. Katılımcılara eşit söz hakkı tanınması, görüş ve önerilerin raporlaştırılmasında tarafsız davranılması güvence altına alınmalıdır.”

Raporlama

* Şurada kararlar oyçokluğu ile alınmaktadır. Bu durumun yaratabileceği, oyçokluğu ile kabul görmeyen görüşlerin dikkate alınmaması riskinin saydam bir raporlama süreci ile ortadan kaldırılması gerekir. Sonuç raporları katılımcılar ile paylaşılmalı. (YY) Bilgi notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
]]>