O zaman ki adı ile İstanbul Motor Meslek Lisesi olan okulumdan mezun olduktan sonra, aldığım eğitim ile ilgili işte çalıştığım için, bağlantımı hiç koparmamıştım. Mezunlar Günü, Öğretmenler Günü gibi tarihlerde okulumuzda bulunmaya, öğretmenlerimizle ve öğrenci arkadaşlarımızla irtibatımızı kopartmamaya çalışıyorduk. Bir süre sonra, birlikte öğrenim gördüğümüz birkaç arkadaşımızın, öğretmen olarak okulumuzda göreve başlaması ile bağlılığımız biraz daha artmıştı. Fakat araya giren askerlik, yoğun hayat mücadelesi gibi sebeplerle, okulumuzun yönetiminde ortaya çıkan değişiklikler, istemeden de olsa, okulumuz ile aramızdaki bağı zayıflatmıştı. Bir süre sonra ben ve benimle birlikte aynı tarihlerde mezun olmuş, birkaç kişi Fiat yetkili servisi olarak hizmet vermeye başladık. Böylece okulumuz öğrencilerine, staj imkanı sağlamak veya okulumuzun atölyelerinin ihtiyacı olan ders ekipmanlarının sağlanması konusunda ufak tefek yardımlarımız olmaya başladı. Ama tabii ki bunların hiçbiri yeterli değildi. Daha farklı ve kalıcı bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu biliyorduk. 2005 senesinde, yeni göreve başlayan okul müdürümüzün, birkaç öğretmen ile servisimizi ziyareti, okulumuz için daha fazla ne yapabiliriz konusunda bizi daha fazla istekli olmaya itti. O gün için, bir atölyenin duvarlarının boyası, yerlerinin seramik yapılması gibi konular konuşulurken, kısa bir süre sonra, meslek liselerinin dört yıla çıkarılması ve bu bağlamda adı ve konumu değişecek olan mevcut atölyelerin yerine daha iyi neler yapılabilir konularını görüşmeye başlamıştık ki, yıllardır kafamda olan, Fiat laboratuvarı proje fikri yeniden canlandı.
Yıllardır zaten bildiğimiz, fakat düzeltilebilmesi yönünde yetersiz kaldığımız;
- Atölyelerimizdeki mevcut donanımın eski ve yetersiz olması ve öğrencilerin bu eksikliklerle yeterince yetkinlik kazanamadan mezun olmaları,
- Bu yüzden iş bulamamaları, iş bulsalar bile girdikleri işte ikinci bir eğitime tabi tutulmaları,
- Bu durumun da işletmelerde zaman, emek ve maliyet kaybına yol açıyor olması,
- Yıllardır stajyer öğrenci verdiğimiz sektör işletmelerinde stajyer ve mezun öğrenci profilinde yaşanılan olumsuzluklar
- Eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasındaki ilişkinin yeterince kurulamaması,
- Okulun ihtiyaçlarına yönelik yeni malzeme ve donanımla kurulacak laboratuvarda güncel teknolojik eğitimlerin verilecek olması,
- Kız öğrencilerin Motorlu Araçlar Teknolojisi alanına yönelmelerini teşvik ederek, otomotiv sektöründe ihtiyacı hissedilen kadın çalışan ihtiyacının karşılanacak olması,
- Laboratuvarda görev yapacak öğretmenlerin alacakları eğitimlerle kendilerini geliştirerek, yeni teknolojiye intibak sağlayacak olmaları gibi konuları kendi aramızda konuşmaya başladık.
Bu konular sadece Fiat olarak bizim değil, tüm sektörün sorunlarıydı. Bu yolda yapacağımız çalışmalar bize, mesleki ve teknik eğitimde yeni yolların açılmasını sağlayacaktı. Büyük bir heyecan ile okulda bir atölyeyi, laboratuvar olarak inşa etmek üzere çalışmalara başladık. Duvar seramiklerinden yer karolarına, elektrik tesisatından, kapı ve pencere doğramalarına kadar masaları, sıraları, aydınlatmaları ile çok kısa sürede pırıl pırıl bir laboratuvar kazandık. Bu arada ben de, şirketimiz servisleri arasında, yeni kabul edilen, blok muafiyeti kanunlarını anlamak ve anlatmak amacı ile kurulan, Servis Konseyi Başkanlığı’na seçilmiştim. Konseyde görüştüğümüz birçok konu olmasına rağmen, gündemim, Fiat laboratuvarı projesi idi. Bu sırada Koç Holding’in, başlattığı Meslek Lisesi Memleket Projesi (MLMM), bu konuda önümüzü açmış oldu.
Öncelikle Tofaş tarafından, laboratuarın tüm ekipmanları yenilendi. Hediye edilen bir otomobil, öğrencilerin tatbiki olarak, birçok işlemin araç üzerinde yapılmasına olanak sağladı. Laboratuvar öğretmen ve öğrencilerinin, güncel tüm bilgilere ulaşması sağlandı. Öğrencilerin tüm kırtasiye ekipmanları, kıyafetleri ve laboratuvarda bulundukları sürece öğlen yemekleri servisler tarafından temin edildi, MLMM kapsamında, öğrencilere burs verildi ve tüm öğrencilerin, Fiat servislerinde staj yapma fırsatı buldu ve mezun olduklarında ise kendilerine iş imkanı sağlandı.
Ayrıca öğrencilerimize, okulda verilen eğitimin yanı sıra, iletişim sanatı, satış ve servis pazarlama aktiviteleri, servis danışmanı, araç kabul, müşteri ilişkileri, yedek parça, fatura kesme, tahsilat ve araç teslimi gibi ilave eğitimler okul koçu tarafından verildi.
İlk olarak Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde başlattığımız projemiz, şimdi aralarında, Ankara, İzmir, Kocaeli, Diyarbakır, Adana, Samsun, Antalya, Bursa ve İstanbul’da üç okul ile birlikte, toplamda 11 okula ulaşmış oldu. Halen yaklaşık 825 öğrenci bu imkanlardan yararlanmaktadır. Yola ilk çıktığımızda amacımız sadece bir atölyeyi düzenlemek iken, proje tamamlandığında bizler, en azından laboratuvar kurduğumuz, meslek liselerini mecburen seçilen bir okul olmaktan çıkarıp, laboratuvarlar sayesinde yaşama açılan bir çözüm merkezi olarak hak ettiği itibar ve imajı sağlamış, laboratuvarda okuyan öğrencilere eğitim ve gönüllü koçluk desteği ile burs, staj ve mezuniyetlerinde iş imkanı yaratmış olduk. Bu konuda öncü olarak, okul ve işletme arasında sektörel bazda işbirlikleri geliştirerek eğitim ve iş dünyası arasında köprü oluşmasına katkı sağladık.
Tüm bu eserlerin ortaya çıkmasının en büyük sebebinin, okulları ile bağlantısını kesmeyen öğrenciler ve öğretmenler ile okul müdürlüğü makamını, okulunun ihtiyaçları için kullanan ve bu amaçla gerektiğinde, eski öğrencilerini tek tek ziyaret ederek, onları harekete geçiren, idealist müdürler olduğunu düşünmekteyim.
Bu blog yazısı ERG’nin görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluk blog yazarlarına aittir.
