İkili Öğretim, Öğrencileri Olumsuz Etkiliyor

Hürriyet, Esra Ülkar ERG ve TEGV, ilkokul öğrencilerinin okula bakışlarını araştırdı. ‘Çocukların Gözünden Okulda Yaşam’ raporuna göre, ikili öğretim uygulaması öğrencilerin temel gereksinimlerini karşılamasını ve sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Bazı çocuklar öğretmenlerden şiddet gördüklerini söylüyor. Bazılarıysa okul tuvaletlerinin temiz olmamasından şikayetçi.

İkili öğretim, öğrencileri olumsuz etkiliyor

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve TürkiyeEğitim Gönülleri Vakfı (TEGV), ilkokul çocuklarının okulda yaşama bakışlarını araştırdı. ‘Çocukların Gözünden Okulda Yaşam’ raporu; ‘ikili öğretim’, ‘eğitim ortamları’, ‘sosyal etkinlikler’, ‘okulda güven ortamı ve şiddet’, ‘akademik başarı ve derse katılım’, ‘eğitim ve gelecek algısı’ başlıklarında çocukların deneyimlerine dayanan bulgular ortaya koydu. Araştırma, 2012’de geçilen ‘4+4+4’ sisteminin oluşturduğu koşullarda eğitim gören çocukların deneyimlerine ışık tutmayı amaçlıyor. 25 ilde 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde 4, 5 ve 7’nci sınıflarda okuyan toplam 2 bin 72 öğrenciye sorular yöneltildi. Çalışmaya katılanların verdikleri cevaplara göre, okul tuvaletleri temiz değil. İkili öğretim (sabahçı-öğlenci) uygulaması, çocukların temel gereksinimlerini karşılamasını ve sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Akran zorbalığının da hala bir sorun olduğu anlaşılıyor. Ortaya çıkan bir başka sorun ise, öğretmenlerin çocuklara şiddet uyguladığı ve bu şiddetin bazı öğrenciler için olağan bir durum haline geldiği. Araştırmaya katılanlardan yüzde 15’i bu durumla karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Basın toplantısında konuşan ERG Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder, çocukların okulda yaşamını araştıran bu tür çalışmaların sınırlı sayıda bulunduğunu, bu açıdan araştırmanın önemli olduğunu vurgulayarak, “Onların ne düşündüğünü, kendi deneyimlerini ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.

TEGV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sami Gülgöz ise, eğitim konusunda atılması gereken adımlar olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Eğitim şart, lafını çok kullandık ama son zamanlarda yapısal olarak nasıl olması gerektiğini konuştuk. Eğitimin içeriği, neler yapılması gerektiği konusunda çok konuşmadık. Bundan sonra nitelikli, bilimsel temelli, sağlıklı ortamlarda yapılan eğitim olması konusunda çalışmamız gerekiyor.”

ÖĞRENCİLER TEMEL GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAYAMIYOR

Araştırmada öne çıkan bulgular şöyle: * İkili öğretim uygulanan birçok okulda dersler çok erken başlıyor ve geç saatte bitiyor; bu durum beslenmelerini de olumsuz etkiliyor. Araştırmaya katılan sabahçı çocuklardan yüzde 24.3’ü kahvaltı yapamadığını, öğlencilerin ise yüzde 17.9’u öğle yemeği yiyemediğini söylüyor. Kalkınma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2014-15 eğitim öğretim yılında ilkokul öğrencilerinin yüzde 54’ü, ortaokul öğrencilerinin yüzde 47’si ikili öğretim uygulanan okullarda eğitim aldı. Aynı zamanda ikili öğretim uygulaması, kısa teneffüs süreleri nedeniyle, öğrencilerin okulda temel gereksinimlerini karşılamalarını ve sosyal etkinliklere katılmalarını da olumsuz etkiliyor.

* Birçok okulda özellikle tuvaletlerin kirliliği yaygın bir sorun. Isınma sorununa ikili öğretim uygulanan okullarda daha sık rastlanıyor.

SEÇMELİ DERSİ ÖĞRETMEN SEÇİYOR

*Hem derslerin işlenişini iyileştirmek hem de çocukların bireysel gelişimlerini desteklemek için önemli olan kütüphane, spor salonu ve bilgisayar odası gibi alanlar birçok okulda yetersiz kalıyor, amacından farklı kullanılabiliyor ve ders saatleri dışında öğrencilerin erişimine kapalı olabiliyor. 2014 verilerine göre Türkiye’de spor salonu bulunan okulların oranı yüzde 8.4, kütüphanesi olanların ise yüzde 39.

*Öğrencilerin sosyal ve bireysel gelişimini destekleyecek ders dışı etkinlikler konusunda yetersizlikler bulunuyor. Zaman ve mekan sınırlılığı nedeniyle, kulüp etkinlikleri birçok okulda gerçekleştirilemiyor.

*Nicel araştırmaya katılanların yüzde 35’i seçmek istediği dersleri belirtmek için form doldurmadığını söylüyor. Seçmeli ders formunu doğrudan öğretmenlerin ve okulidarecilerinin doldurduğunu belirten öğrencilere rastlanıyor. Çocuklar bazı durumlarda da seçimlerini sınırlı dersler arasından yapmak zorunda bırakılabiliyorlar.

7’NCİ SINIFLARIN OKUL SEVGİSİ DAHA DÜŞÜK

* Çocukların hem akranlarıyla hem de öğretmenleriyle ilişkilerinde fiziksel ve sözlü şiddeti de kapsayan ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı durumdakiler, okulda akran zorbalığına ve öğretmen şiddetine daha fazla maruz kalıyor. Araştırmaya katılanların akademik başarılarının sosyo-ekonomik durumlarıyla ilişkili olduğu görülüyor. Çocuğun öznel başarı algısı ele alındığında, önemli bölümünün okulda başarılı olmayı öğretmenleri tarafından daha fazla sevilmekle ve önemsenmekle özdeşleştirdiği gözlemleniyor. Bazı okullarda akademik başarıya dayalı ayrımcılık yaşanabildiği tespit ediliyor.

* 7’nci sınıfta okuyanların derslere ilgisinin, derslerden keyif alma durumunun ve okul sevgisinin daha küçük sınıflardakilere göre düşük olduğu görülüyor. 7’nci sınıfa devam edenler arasında okulu bırakmayı düşünenlerin oranı da daha yüksek.

ÖNERİLER

ERG ve TEGV’in sıraladığı politika önerileri ise şöyle:

* İkili öğretim uygulanan okulların sayısı azaltılmalı. Bu süreçte ikili öğretim uygulanan okullarda okuyanlar için sosyal etkinlikler ve beslenmeyle ilgili önlemler alınmalı.

* 2014-15 eğitim-öğretim yılı verilerine göre haftalık ders saati genel ortaokullarda 35, imam hatip ortaokullarında 36. ‘4+4+4’ öncesine göre ders saatlerinde yaklaşık olarak bir okul gününe denk gelecek artış söz konusu. Ortaokullarda haftalık ders saati azaltılmalı.

* Okulların fiziksel koşulları düzeltilmeli.

* Seçmeli dersler çocuk katılımını artıracak, onların yapabilirliklerini güçlendirecek biçimde uygulanmalı; öğretmen ve idarecilerin yönlendirmede bulunmaması sağlanmalı.

* Okullardaki şiddeti önleme ve izleme mekanizmaları iyileştirilmeli.

 ]]>