Etraflıca (2) | Okul Yemeği

COVID-19 salgını, gıda fiyatlarındaki artış ve iklim değişikliği gibi gelişmeler nedeniyle daha fazla çocuk yetersiz beslenme riski altında. Bu riski azaltmanın yollarından biri okullardan geçiyor. Nitelikli eğitim için göz önünde bulundurulması ve çözüm üretilmesi gereken konuları uzman görüşleriyle ele aldığımız yazı dizimiz Etraflıca’nın ikinci bölümünde yeterli beslenme hakkı çerçevesinden okul yemeğini konuşuyoruz.


Özgenur Korlu
ERG Politika Analisti

Yeterli beslenme hakkı nedir? 

Yeterli beslenmek insan hakkıdır. Bu hakla yalnızca hayatta kalabilmek için gereken minimum kalori miktarına erişebilmek amaçlanmaz. Aksine, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi’nin yeterli beslenme hakkını tanımlayan 12 No’lu genel yorumunda, hakkın gerçekleşmesinin “her zaman yeterli gıdaya ve bunları tedarik etmek için gerekli araçlara fiziksel ve ekonomik erişim” ile mümkün olduğu vurgulanır. 

Yeterli beslenme hakkı ihlal edilen, tüm insanlar için güvence altına alınamamış haklardan biri. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verileri, 2021’de dünya genelinde en az 702 milyon kişinin açlıktan etkilendiğini ortaya koyuyor. FAO’nun analizleri, anneleri örgün eğitime hiç katılmamış kırsaldaki yoksul çocukların, gıda güvencesizliğine karşı daha savunmasız olduklarını gösteriyor. Bu çocuklarda bodurluk ve düşük kilolu olmak da daha yaygın.


Yeterli beslenme hakkını ve gıda güvencesini, başta yükselen gıda fiyatları olmak üzere COVID-19 salgını, bölgesel çatışmalar ve iklim değişikliği gibi gelişmeler yakından etkiliyor. Örneğin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan
raporda, COVID-19 salgınının özellikle düşük gelirli haneler ve gıda ithalatına bağımlı düşük gelirli ülkelerde gıda güvencesizliğini artırdığı belirtiliyor. Ukrayna’da devam eden savaşın da benzer etkileri var: Mayıs 2022’de FAO, savaşın küresel gıda ticaretine etkilerinin gıdaya erişememe riskini ve dünya genelinde gıda fiyatlarını artırdığını paylaştı. İklim değişikliği ise gıda güvencesinin tüm boyutlarını (gıdanın bulunabilirliği, gıdaya erişim, gıdanın kullanımı ve gıdaya istikrarlı ulaşım) yakından etkiliyor. Uzmanlar iklim değişikliğinin Türkiye’de yüksek derecede tehdit ettiği alanlardan birinin gıda güvencesi olduğunu belirtiyor. Bu gelişmeler ışığında, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 2: Açlığa Son ile 2030’a kadar açlığı bitirmek hedeflense de FAO’nun güncel tahminleri 2030’da hâlâ yetersiz beslenen yaklaşık 670 milyon kişi olacağını gösteriyor. 

Okul yemeği neden önemli? 

Yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya ulaşamama riski yüksek olan gruplardan biri çocuklardır. Çocuğa yönelik müdahale programları olmadığında yaşadığı hanenin koşulları çocukları doğrudan etkiliyor. Gıda güvencesinin olmadığı hanelerdeki çocuklarda, sağlık problemleri ve gelişimsel sorunlar görülme olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir. Ayrıca, çocuğun yetersiz beslenmesi, okul için hazırbulunuşluğunu, akademik performansını ve okula devamını da etkiliyor. Üç öğün düzenli yemek yiyebilme durumu, çocuğun iyi olma hâli göstergeleri arasında yer alıyor. Yeterli beslenme ile çocuğun gelişimi, eğitimi ve iyi olma hâli arasındaki bu ilişki göz önüne alındığında, çocukların beslenme durumu, çocuğa yönelik tüm politika ve uygulamalarda hesaba katılmalıdır. Bunun için eğitim politikaları kapsamında yapılabileceklerden biri okul yemeği programlarıdır.

Temel olarak okul yemeği programlarının amacı, yeterli beslenme olanağı olmayan çocuklar öncelikli olmak üzere, öğrencilere okulda ücretsiz beslenme imkânı sağlamaktır. 2020’de Dünya Gıda Programı (WFP), dünya genelinde her iki çocuktan birinin okul yemeği programlarından yararlandığını paylaştı

Okul yemeği deyince akla ilk olarak ücretsiz öğle yemeği gelse de WFP, programı bununla sınırlı tutmuyor. Kahvaltı ve atıştırmalık verilmesi gibi uygulamalar da okul yemeği kapsamında değerlendiriliyor. Etkililik düzeyi farklılaşsa da tüm okul yemeği programlarının, çocuk yoksulluğunun önüne geçilmesi, okul terki ve devamsızlığın azaltılması, akademik performansın iyileşmesi, kronik hastalıkların ve obezitenin engellenmesi, cinsiyet temelli ayrımcılığın azaltılması gibi pek çok olumlu çıktısı olduğu söylenebilir. WFP tarafından yapılan ekonomik fayda-maliyet analizi de, okul yemeği programlarının beşeri sermaye, sosyal koruma ve yerel tarım ekonomisi gibi birçok alanda ekonomik getiriler sağladığını gösteriyor. Buna göre, okul yemeği programlarına yapılacak her 1 ABD doları yatırımın 9 ABD doları ekonomik getirisi var. 

Türkiye’de okul yemeği uygulamaları ne durumda?

Türkiye’de okul yemeği uygulaması bir süredir karar alıcıların gündeminde. On Birinci Kalkınma Planı’nda (2019-2023), “Dezavantajlı bölgelerden başlayarak okul yemeği uygulamasına geçilecektir.” ifadesi yer alıyordu. 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ise Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundaki politika ve tedbirler kapsamında “ilkokullarda okul yemeği programına başlanacağı” belirtildi. 2020’de TBMM Obezite ile Mücadele Alt Komisyonu’nda uygulama için fizibilite çalışmasının yapıldığı ve bütçe sağlandığı takdirde 2020-21 eğitim-öğretim yılında uygulamanın başlayabileceği paylaşılmıştı. COVID-19 salgını döneminde uygulamanın durumuna ilişkin bir paylaşım yapılmazken, 2021’de düzenlenen 20. Millî Eğitim Şurası’nda “Okullarda ücretsiz öğle yemeği veya beslenme desteği sağlanmalıdır.” kararı alındı. Bu kararla bağlantılı olarak pilot çalışma yapıldı ve Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay illerinde 15 bin 920 öğrenciye her gün düzenli olarak beslenme verilmeye başlandı. Haziran 2022’de ise MEB, WFP işbirliğinde hazırlanan Ücretsiz Okul Yemeği Programı Fayda Maliyet Analizi Protokolü’nün imzalandığını duyurdu. Diğer yandan, henüz programla ilgili kamuoyuyla paylaşılan bir takvim yok ve her geçen yıl daha fazla çocuk okul yemeğine ihtiyaç duyuyor. 

Türkiye’deki çocukların gıdaya erişim ihtiyacını somutlaştıran üç gösterge var. Bunlar; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan ciddi maddi yoksun çocuk oranı ve gıda fiyat endeksi ile Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından hesaplanan yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki çocuk oranıdır:

    • 2020’de TÜİK tarafından, Türkiye’deki çocukların yüzde 33,7’sinin “ciddi maddi yoksun” olduğu paylaşıldı. Yüksek düzeyde finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan insanların oranı olarak tanımlanan maddi yoksunluk; finansal durumla ilgili dokuz maddeden en az dördünü karşılayamayan bireylerin oranını gösteriyor. 
    • TÜİK tarafından hesaplanan ve Türkiye’de de gıda fiyatlarındaki değişimi izlemede kullanılan gıda fiyat endeksine göre ise 2022’in ilk sekiz ayında gıda enflasyonu önceki yılın ortalamasına göre yüzde 73,2 arttı. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli hanelerdeki çocuklar için yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya erişimin zorlaştığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. 
    • Eurostat’ın analizi ise, Türkiye’deki çocukların yüzde 44,3’ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğunu gösteriyor. Bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama yüzde 23,6’dır. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski düzeyi; yoksulluk oranları, maddi ve sosyal yoksunluk düzeyi ve hanedeki kişilerin istihdam durumuna bakılarak hesaplanıyor. Analizin yapıldığı tüm yıllarda (2015-2020) Türkiye’deki çocukların risk düzeyinin artma eğiliminde olması her geçen yıl koruyucu ve önleyici politikalara daha fazla ihtiyaç duyulduğunun işaretidir. Okul yemeği de bu politikalardan biridir.

Kaynak: Eurostat (t.y.). Persons at risk of poverty or social exclusion by age and sex.

Bu göstergeler dışında, okulöncesi eğitim politikaları da okul yemeği programlarına olan ihtiyacı ortaya koyuyor. Mi̇llî Eği̇ti̇m Bakanlığı Okulöncesi̇ Eği̇ti̇m ve İlköğreti̇m Kurumları Yönetmeli̇ği̇’nin 67. Maddesi’ne göre, resmi okulöncesi eğitim kurumlarında eğitim ücretsiz olmasına karşın “beslenme, temizlik hizmetleri ve eğitim programının uygulanmasına yönelik eğitim materyalleri” için ücret alınabiliyor. Örneğin, İstanbul’da resmi bağımsız anaokullarındaki tavan ücret öğrencilere yemek verilmediği durumda 180 TL’yken, verildiği durumda 350 TL’ye kadar çıkabiliyor. Okulöncesi eğitimde okul yemeği verilmesi, hem çocukların gelişimi hem de beslenme alışkanlıkları edinmeleri için elzemdir. Tüm çocuklar için bu kadar önemli olan bir programın resmi okullarda bile velilerin satın alma gücüne bağlı olması öğrenciler arasında eşitsizlik yaratıyor, kamusal eğitimin eşitlik ve adalet ilkelerini zedeliyor. 

Mevcut durumda Türkiye’de taşımalı eğitimden ve pansiyon hizmetinden yararlanan öğrencilere ücretsiz okul yemeği veriliyor. Taşımalı Eğitim ve Yemek Yardımı Programı’ndan 1 milyon 224 bin 759 bin öğrenci, yani resmi okullardaki ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin %8,7’si, yararlanıyor. Bu sayıyla maliyet hesabı yapıldığında öğrenci başına taşıma ve yemek yardımı için yapılan harcama yıllık yaklaşık 5 bin 144 TL’dir. Taşımalı eğitim kapsamındaki ücretsiz öğle yemeği yalnızca tam gün eğitim veren okullardaki taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilere veriliyor. Taşıma merkezi olan okullardaki diğer öğrencilere ve ikili eğitimdeki taşımalı eğitim öğrencilerine öğle yemeği hizmeti sağlanmıyor. Okul yemeği programlarında bireysel hedefleme yapılarak sadece belirli özelliklere sahip çocuklara okul yemeği verilmesi, programın etkisini ve yararlanan çocukları olumsuz etkiliyor. İngiltere’de son dönemde yapılan bir araştırma, bireysel hedeflemenin öğrencilerin damgalanmasına neden olduğunu, bu yüzden bazı öğrencilerin hak kazanmalarına rağmen okul yemeğinden yararlanmadığını gösteriyor. 

Taşıma merkezi olan okullardaki yemekler genellikle ilçe millî eğitim müdürlüklerince açılan ihaleleri kazanan firmalar tarafından tedarik ediliyor. Bunun yanı sıra, öğle yemeklerinin mesleki ve teknik Anadolu lisesi ve öğretmenevleri tarafından hazırlandığı örnekler de var. Taşımalı eğitim üzerine yapılan farklı araştırmalar, genel olarak okul yemeği uygulamasının öğrenciler, öğretmenler ve okul yöneticileri tarafından olumlu bulunduğunu, uygulamanın öğrenciler için yararlı olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra araştırmalara katılanların ihaleyi kazanan bazı firmaların yemeklerde maliyeti düşürmek için kaliteden ödün verdiği, yemeğinin kalitesinin ihaleyi kazanan firmaya göre değiştiği, öğrenciye verilen yemek miktarının ve besin değerinin yetersiz olduğu gibi eleştirileri de var. 

COVID-19 döneminde olduğu gibi yeni ulusal ve küresel gelişmeler, çocukların yeterli beslenme hakkını tehdit etmeye devam edecek. Nitelikli eğitim dahil olmak üzere pek çok hedefin gerçekleşmesi öncelikle çocukların bu hakkının güvence altına alınmasına bağlıdır. Türkiye’de de bir an önce geniş kapsamlı bir ücretsiz okul yemeği uygulamasının hayata geçmesi gerektiği açık. Bu doğrultuda üst politika belgelerinde hedefler yer alıyor, MEB de başta belirli illerde devam ettirdiği pilot uygulamalar üzere olmak çalışmalarını sürdürüyor. İhtiyaç acil, karar alıcıların da bu ihtiyaç üzerine hedefleri ve çalışmaları varken, neden hâlâ geniş kapsamlı okul yemeği programlarının hayata geçmediği üzerine düşünülmesi gereken bir sorudur. Bu çerçevede eğitim ve beslenme üzerine çalışan tüm paydaşların bir araya gelmesi, sivil toplum örgütleri, belediyeler ve kamu tarafından yürütülen iyi örneklerin analiz edilmesi ve özel sektörün bu alandaki uzmanlık ve kaynaklarını kamu yararı için kullanmaya yönelik ortak araçlar geliştirilmesi, bu sorunu birlikte bir çözebilmek için ilk adım olabilir.

Aktaş, A. M. (2022). Öğretmenleri̇n Taşımalı Eği̇ti̇m Uygulaması Hakkındaki̇ Görüşleri̇.  Pamukkale Üniversitesi Tezsiz Yüksek Lisans Projesi. 

Bir, B. (2021, 6 Mayıs). ‘Food insecurity Turkey’s top climate change risk’. Anadolu Ajansı. 

BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi (1999). General Comment No. 12: The Right to Adequate Food

Black, M. (2012). Household food insecurities: Threats to children’s well-being. American Psychological Association.

BM Türkiye (t.y). Sürdürülebilir Kalkınma Amacı: Açlığa Son

Candaş, A., Akkan, B. E., Günseli, S., & Deniz, M. B. (2011). Devlet ilköğretim okullarında ücretsiz öğle yemeği sağlamak mümkün mü? 

EKAP (t.y.). İhale Arama: Taşımalı Eğitim

Eurostat (t.y.). Persons at risk of poverty or social exclusion by age and sex

FAO (2022a). The State of Food Security and Nutrition in the World 2022

FAO (2022b). Impact of the Ukraine-Russia conflict on global food security and related matters under the mandate of the Food and Agriculture Organization of the United Nations

IPCC (2022). Climate Change 2022: Impacts, Adaptation and Vulnerability

İstanbul MEM (2022). Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında 2022-2023 Öğretim Yılı Ücretleri

MEB (2019). Van’da Taşımalı Eğitim Öğrencilerimizin Yemeği Öğretmenevi Mutfağından

MEB (2021). Gaziantep’te 12 Bin Öğrencinin Öğle Yemeği Bu Okulda Pişiyor

MEB (2022). Milli Eğitim İstatistikleri: Örgün Eğitim 2021-2022.

MEB SGB (2022). “Ücretsi̇z Okul Yemeği̇ Programı Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇ Protokolü” İmzalandı. 

Mi̇llî Eği̇ti̇m Bakanlığı Okul Öncesi̇ Eği̇ti̇m ve İlköğreti̇m Kurumları Yönetmeli̇ği̇ (2014).

Sandhu, S ve Saunders, T. (2022). Free school meals: Over 100,000 children and parents could be shunning scheme due to stigma, analysis shows. iNews.

SBB (2018a). On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023).

SBB (2018b). 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı. 

Soğancı, Y. (2022). Taşımalı Eği̇ti̇mde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Öneri̇leri̇ (Deni̇zli̇ İli̇ – Çardak ve Bozkurt İlçeleri̇). Pamukkale Üniversitesi Tezsiz Yüksek Lisans Projesi. 

Suna, H. E., Emin, M. N ve Göksu, G. (2022). Güncel Eğitim Politikaları ve 20. Millî Eğitim Şûrası Tavsiye Kararları 3 Hazi̇ran-3 Eylül 2022. MEB.

TTKB (2021). 20. Millî Eğitim Şûrası Kararları

TÜİK (2022). İstatistiklerle Çocuk, 2021

Uraslu, T. (2017). Taşımalı İlkokullarda Müdürlerin Karşılaştıkları Sorunların Belirlenmesi. Uluslararası Liderlik Eğitimi Dergisi. 

Uyan-Semerci, P. ve Erdoğan E. (2014). Türkiye’de Çocukların Gözünden Çocuğun İyi Olma Hali Alanlarının ve Göstergelerinin Tanımlanması ve Değerlendirilmesi UNICEF. 

WFP (2020). State of school feeding worldwide 2020.

Yabancı, N. (2011). Okul Sağlığı ve Beslenme Programları. TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(3)

Yılmaz, Ö. (2020). Son dakika: MEB planlıyor! Öğrenciler için ücretsiz olacak. Milliyet.

Etraflıca'nın İlk Bölüm İçerikleri

İlginizi Çekebilecek İçerikler

Okul Yemeği Hemen, Şimdi!

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022’ye Türkiye’den katılan çocukların yüzde 19,2’si, yani neredeyse beş öğrenciden biri, para eksikliği nedeniyle haftada en az bir kez yemek yemediklerini bildiriyorlar. OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye, bu oranın en yüksek olduğu ülke. Türkiye’yi yüzde 13,6 ile Yeni Zelanda ve yüzde

Beslenme Hakkı Çocuğun İnsan Hakkıdır!

Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme temel bir insan hakkı ve birçok çocuk açısından eğitim hakkının yaşama geçmesi için kritik bir gereklilik.  Beslenme hakkını güvence altına almanın yollarından biri öğrencilere ücretsiz okul yemeği sunmanın kapsayıcı ve kalıcı bir eğitim politikası hâline getirilmesi.  

Etraflıca Bülteni | Okul Yemeği

Salgın, gıda fiyatlarındaki artış ve iklim değişikliği gibi sorunlar, yetersiz beslenme riski altında olan çocuk sayısının artmasına neden oluyor. Bu riski azaltmanın yollarından biri ise okuldan geçiyor. Nitelikli eğitim için göz önünde bulundurulması ve çözüm üretilmesi gereken konuları uzman görüşleriyle ele aldığımız yazı dizimiz Etraflıca’nın ikinci