'Eğitim Vaatleri Kötü Bir Ödev Gibi'

Radikal, Umay Aktaş ÖSS kalkacak’, ‘Sınıf mevcutları 30 kişi olacak’, ‘Sözleşmeli öğretmenlik kalkacak’, ‘Yabancı üniversitelerin Türkiye’de kampüs açmasına izin verilecek’, ‘Seçmeli Kur’an-ı Kerim’i okuma ve anlama dersi konulacak’. ‘Vakıf üniversitelerindeki öğrencilerin yarısı burslu okuyacak’. Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde eğitimle ilgili yer alan bazı vaatler bunlar. Eğitimcilerse bildirgeleri kötü hazırlanmış ödevlere benzetiyor, yüzeysel ve samimiyetsiz buluyor. Partilerin bildirgelerinde okullarda giderek artan şiddet konusunda bir satır bulunmuyor. Partilerin vaatlerini değerlendiren eğitimcilerin görüşleri şöyle: ‘ÖSS’yi kadıracağız’ demek yanlış’ Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan: DP’nin önerileri temelsiz. Hepsi seçmene hoş görünmek için acele yazılmış gibi algılanıyor. AKP çoğunlukla yaptıklarını anlatıyor. Okulöncesi eğitim bir yıl anasınıfı eğitimiyle iki yılda yüzde 100 olabilir. AKP’nin 2013’e bunu hedeflemesi komik. Ortaöğretimi de kapsayacak zorunlu 12 yıl eğitimin 2023’e hedeflenmesi daha da komik. Bu iki değişimin iki yıl içinde yapılması ülkenin en önemli konusu. Kâğıt üzerinde altyapısı olmadan ‘üniversite açtım’ demek popülizm. MHP’nin önerileri tipik Türk-İslam sentezi görüşler. CHP, rehber öğretmen çok azken yönlendirmeyi nasıl yapacak? Meslek liselerinin 30-40 yıllık aletlerle çalışanları var. Kalitesizler, eskimişler ne olacak? Yatılı meslek liseleri iyi de kaynak ne olacak? ÖSS’yi kaldıracağız demek çok yanlış. Kamu yurtlarını iki kişilik yapmaksa ütopya. 10 yıl zorunlu eğitim denilmesi, okulöncesine iki yıl deyip, ilköğretimi sekiz yılda bitirip yine 14 yaşında çocukların kapı önüne konulması vizyon eksikliği. 12 yıllık zorunlu eğitimi ilk başta CHP önermeliydi. Hiçbir bildirgede beklentilerimi bulamadım. Çoğu popülist ve çalakalem. ‘Önerilerin dayanağı yok’ Eğitim Reformu Girişimi Üyesi Batuhan Aydagül: Dört yıldır okulöncesi eğitim, meslek liseleri, üniversiteler, din eğitimi ve öğretmenler konularında derinlemesine araştırmalar yapıyoruz. Bu araştırmalardan çıkan önerilerimizin neredeyse hiçbir parti tarafından okunmadığını görüyoruz. Vaatleri okuyunca ‘bu konu seçmenlerin gözüne hoş görünür, yazalım. Nasılsa hükümet olduktan sonra unutulur’ havası hissediliyor. Özellikle bazı önerilerin hiçbir dayanağı yok. Örneğin ÖSS’nin kaldırılması. 1 milyon 800 bin insanın girdiği bir sınavın sonucunda 200 bin kişi üniversiteye girebiliyorsa illa ki bir seçme yapmak zorundasınız. Hep bir şeylerin sayısı artırılıyor. Kaliteye ilişkin o kadar az söz ve öneri var ki, AKP bile şu kadar üniversite açtık derken, eğitim kalitesinde ne kadar başarı sağlandığı konusunda bir şey demiyor. AKP’nin ÖSS’yle ilgili de daha gerçekçi bir yaklaşımları var. Meslek liselerinde okullaşma oranında yüzde 60 hedef koyuyor ama yanılgıya düşüyor. 2023’ün ekonomisini nasıl tahmin edebiliyor? MHP’nin seçmeli Kuran-ı Kerim dersi önerisi kırsal kesimde mecburi olacaktır. CHP özel dershane sistemine son verecekmiş. Hangi politikayla, nasıl son verecek? ‘Bildigeler çelişkilerle dolu’ Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: AKP tekli eğitime geçileceğini, sınıfların 30 öğrencili olacağını; CHP, zorunlu bağışa son verileceğini; kırsal ve yoksul yörelerde yatılı okullar açılacağını; MHP sınıfların 30 öğrencinin altına indirileceğini, ve DP ise karne parasının kaldırılacağını vaat etmekte. Hiçbirinin bu vaatlerini hangi kaynaklarla ve nasıl karşılayacaklarını söylememeleri ilginç. Ülkenin en temel sorunları arasında yer alan sosyal politika ve eğitim konusu seçim bildirgelerinin ancak en son sayfalarında yer bulabiliyor. Çelişkinin başka bir örneği parti programları ile seçim bildirgelerinde yer alan vaatler arasındaki tutarsızlıklardır. Örneğin zorunlu eğitim süresi için AKP programında 11 yıl, seçim bildirgesinde 12 yıl; CHP programında 12 yıl, bildirgesinde 10 yıl. Dünyadaki uygulamalarda okul öncesi 3-6 yaş grubunu içerirken AKP sadece altı, CHP ise 5-6 yaş olarak değerlendirmekte. Henüz okulöncesi eğitim alacak çocukların hangi yaş grubuna girdiğini bile doğru dürüst bilemeyen partilerden, eğitimin bu kademesinde yaşanan sorunların çözümünü beklemek ne kadar inandırıcı olabilir? AKP orta öğretim reformu yapacağını; mesleki eğitimin oranının 2013’te yüzde 50’ye, 2023’te yüzde 60’a ulaştırılacağını, 4 ile 6. sınıflarda öğrencilerin mesleğe yönlendirileceğini; CHP organize sanayi bölgelerine yatılı meslek liseleri açılacağını; DP ise meslek liselerinin oranının iki katına çıkarılacağını vaat ediyor. Oysa çözüm niceliğin nitelikle birlikte artırılması. Altyapısı olmayan ifadeler’ Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan: Seçmeni tatmin etme yönünde söylenmiş sözler, altyapısı olmayan ifadeler. ÖSS’nin kaldırılması mesela, YÖK’le de görüştüm, ümitsizler. Eğitimde fiziki mekân yetersizliği had safhada ancak buna yönelik çözüm yok. Okullardaki uyuşturucu artışı, şiddet, bunlar için de çözüm önerileri yok. Eğitime bütçeden ayrılacak pay konusunda da taahhüt göremedim. Sivil toplumla çözümler üzerine yaptıkları bir çalışma yok. ‘Tutarlı değiller’ Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Baykal: DP, okulöncesi eğitimi gelişmiş ülkeler seviyesine getirilecek diyor. Ancak süre ve kaynak belirsiz. Bir başka vaatse ‘Meslek liselerinin oranı iki katına çıkarılarak üniversitenin önündeki yığılmanın önüne geçilecektir’. Yükseköğretim talebi önüne geçilecek değil önü açılacak bir insanlık hakkıdır. ‘Türkiye’deki tüm yeni yatırımlarda, yüzde 30 oranında ilk defa işe giren meslek lisesi mezunu çalışma şartı getireceğiz’ diyorlar. Yapay zorlamalar hem eğitimi hem de yatırımı aksatır. Vakıf üniversitelerine tedricen yüzde 50 oranında burslu öğrenci okutulmasını sağlayacakları ise ekonomik anlamda olası değil. CHP’de eğitimle ilgili politikalar üretenlerin var olan uygulamalardan ve deneysel bulgulardan haberdar olmadıklarına inanamıyorum. Mevcut meslek yükseokullarında -sınavsız giriş dolayısyla- yaşanan içler acısı niteliksizliği görmüyorlar mı, duymuyorlar mı, aldırmıyorlar mı? CHP ‘Özel dershane sistemine son vereceğiz. Özel öğeretim kurumlarına dönüştürülmesini sağlayacağız’ diyor. Özel dershane başlıbaşına bir sistem değil, sistemin bir yan ürünüdür. MHP’nin okullarda seçmeli Kuran-ı Kerim okutma ve anlama dersleri gibi vaatleri AKP’nin kozlarını elinden almaya çalışıyor. Bildirgelerde Öncelikle OKS ve ÖSS konusunda gerçekçi, samimi ve tutarlı değiller.]]>