Eğitim İzleme Raporu 2020: Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı

2008’den bu yana eğitim alanında yaşanan gelişmeleri izliyor, analizlerimizi Eğitim İzleme Raporları aracılığıyla paylaşıyoruz. Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı, farklı dosyalar halinde yayımlanacak Eğitim İzleme Raporu 2020’nin ilk dosyasını oluşturuyor.

2019-20 eğitim-öğretim yılında önemli gelişmeler yaşandı. Bu yıl yayımlanan On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2019-2023 Stratejik Planı, Türkiye’de eğitimin uzun dönemli planlarını gösteriyor. Diğer yandan bu yıl yaşanan gelişmeler, bu planları yakından etkiledi. İstanbul, Manisa ve Elazığ’da depremler yaşandı. Bazı özel öğretim kurumları mali krize girdi. İlk olarak 13 Ocak 2020’de tanımlanan “Yeni Tip Koronavirüs” (COVID-19) hayatın her alanını olduğu gibi eğitimi de önemli ölçüde etkiledi. Bu gelişmeler eğitime ayrılan bütçeyi de yakından ilgilendiriyor. Eğitim İzleme Raporu 2020: Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı’nda bu gelişmeler iki başlık altında değerlendiriliyor. 

Eğitim Yönetişimi

MEB’in 5 yıllık stratejisi

Bu yıl yayımlanan üst politika belgelerinden MEB 2019-2023 Stratejik Planı’nda en fazla bütçe ayrılan amaç “okul öncesi eğitim ve temel eğitimde öğrencilerimizin bilişsel, duygusal ve fiziksel olarak çok boyutlu gelişimlerinin sağlanması”dır. Bu amaç altında, okul öncesi eğitim ve ilköğretimle ilgili önemli hedefler yer alsa da 2023 Eğitim Vizyonu’nda yer alan “okul öncesi eğitimin 5 yaşta bir yıl zorunlu hale getirilmesi” hedefi yer almıyor. 2020 yılına kadar zorunlu hale getirileceği yazmasına karşın 2019 yılı bütçe görüşmelerinde MEB’in hedefinin okul öncesi eğitimi üç yıl içinde zorunlu hale getirmek olduğu söylenmişti. Bu hedefin MEB 2019-2023 Stratejik Planı’nda yer almaması, MEB’in politika değişikliğine gittiğine işaret ediyor. Karar alma süreçlerinin şeffaf olması için bu değişikliğin gerekçesinin kamuoyuyla paylaşılması önemlidir.

Eğitim yönetişimi açısından COVID-19 salgınındaki dönemler

COVID-19 salgını nedeniyle dünya genelinde okullar kapandı, yüz yüze eğitime ara verildi. 10 Nisan’dan itibaren ise bazı ülkelerin toparlanma dönemine geçmesiyle bölgesel ya da ülke genelinde okullar açılmaya başlandı. Eğitim yönetişimi açısından salgın döneminde Türkiye’de yaşanan gelişmeler üç dönemde incelebilir:

Eğitim yönetişimi açısından üç dönemde de paydaş katılımının sağlanması çok önemlidir. Salgının tüm dönemlerinde paydaşların doğru bilgiye ihtiyacı vardı. Fakat bilgilendirme, paydaş katılımının sağlanması için yeterli değildir. Salgın gibi acil durum dönemlerinde karar alma süreçleri hızlansa da uygulamalarla ilgili geribildirim alınması bunların sahadaki ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilmesini sağlayacaktır. Bu yüzden acil durum dönemlerinde dahi paydaşlara danışılmalıdır. Ayrıca çocukların da eğitim paydaşı olduğu unutulmamalıdır. 

Salgın döneminde okulların kapatılması

  • Tüm okullarda örgün eğitime ara verilen ülkelerin sayısı

Salgın sırasında ülkelerin uyguladığı ortak politika okulların kapatılması oldu. Tüm okullarda örgün eğitime ara verilmesine karar veren ülkeler olduğu gibi sadece bazı bölgelerde okulların kapatılmasına karar veren ülkeler de oldu. Tüm okullarda örgün eğitime ara veren ülke sayısı hızla arttı. 19 Şubat 2020’de sadece Moğolistan’da ülke genelinde örgün eğitime ara verirken, 1 Nisan 2020’de en yüksek düzeye, 195 ülkeye çıktı. 10 Nisan 2020’den itibaren dünyada, tüm okullarda örgün eğitime ara veren ülke sayısı azalmaya başladı. Nisan ayında Grönland, mayısta ise İzlanda, Norveç, Avusturya ve Fransa’da okullar açıldı.

Salgın döneminde uzaktan eğitim araçlarının kullanımı

  • Düşük gelir grubu ülkeler
  • Alt orta gelir grubu ülkeler
  • Üst orta gelir grubu ülkeler
  • Yüksek gelir grubu ülkeler

COVID-19 salgını döneminde uzaktan eğitim araçlarının ülkelere göre farklılık göstermesinin nedeni eğitim alanındaki uygulamaların ülkelere göre farklılaşmasından kaynaklanıyor. Düşük gelir grubu ülkelerde televizyon ve radyonun uzaktan eğitim için daha fazla kullanıldığı görülürken (%24), yüksek gelir grubu ülkelerde en fazla kullanılan araç internettir (%57). Diğer yandan, okullar kapalı olmasına karşın, bazı ülkelerde uzaktan eğitim için hiçbir aracın kullanılmadığı görülüyor. Hiçbir aracın kullanılmadığı ülkelerin oranı %40 ile en yüksek, düşük gelir grubu ülkelerdedir. Bu durum, COVID-19 salgını döneminde ülkeler arası öğrenme farklarının artmasına neden olabilir. 

Eğitim Finansmanı

Her yıl dünyada eğitim için toplam 4,7 milyar ABD doları harcanıyor. Ülkeler, gelir gruplarına göre kategorize edildiğinde, yüksek ve düşük gelirli ülkelerde eşit sayıda çocuk bulunmasına karşın, dünyadaki toplam eğitim harcamalarının sadece %0,5’i düşük gelirli ülkelerde, %65’i ise yüksek gelirli ülkelerde yapılıyor. Ülkelerin gelir düzeyleri arttıkça hanehalkının eğitim harcamalarındaki payı düşüyor. Hanehalklarının eğitim harcamalarına katkısı, düşük gelirli ülkelerde (%29), yüksek gelirli ülkelerden fazladır (%18). Bu durum, düşük ve orta gelirli ülkelerde hem eğitim harcamalarının daha az, hem de hanehalkı üzerindeki yükün daha fazla olduğunu gösteriyor.

Eğitim için hanehalkının harcamalarına bağımlılığın artması, özellikle sosyoekonomik olarak dezavantajlı koşullardaki çocuklar için eğitimden ayrılma riskini artırıyor. Eğitim hizmetlerinin sağlanmasında nakit yardımlara olan bağımlılığı artırıyor.

Velilere göre en büyük sorun eğitim masrafları

Türkiye’de hanelerin eğitim için yaptığı harcamalar arasında büyük farklar bulunuyor. En yüksek gelirli %20’lik kesimin eğitim harcamaları, en düşük gelirli %20’lik kesimden yaklaşık 32 kat fazladır. Hanehalkı harcamalarının en fazla olduğu kademe özel öğretim kurumlarına devam eden öğrenci oranlarının da yüksek olduğu genel ortaöğretimdir (%31,8). Genel ortaöğretimi %25,7 ile ortaokul izliyor. 

Ortaokulda özel okul oranları genel ortaöğretim kadar yüksek olmamasına karşın, iki kademenin ortak yanı, öğrencilerin kademeler arası geçiş sınavlarına hazırlanmasıdır. 2019’da özel ders veya kursa devam eden çocuk bulunan hane oranı 0,5 yüzde puan artarak %9,2 oldu. Hanelerin %55,4’ü çocuğun özel ders ya da kursa devam etmesinin en önemli nedeni olarak “okuldaki eğitim yeterli olduğu halde, sınava hazırlık amacıyla” seçeneğini seçerken, %40,5’i ise “okuldaki standart programları yetersiz kaldığı için” özel ders ve kurslara yöneldiklerini söylüyor.

TÜİK’in 2019 yılında gerçekleştirdiği Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre, devlet okulunda öğrenim gören öğrencilerin velilerinin %45’i ile özel okul velilerinin %58,9’u eğitimde yaşanan sorunlardan biri olarak eğitim masraflarını görüyor.

Eğitimin parasız olmasının anayasa ve ilgili kanunlarla güvence altına alındığı devlet okullarında bile velilerin sorun olarak eğitim masraflarını görmesi, eğitimdeki gizli maliyetlerin ayrıntılı bir şekilde izlenmesini gerektiriyor.

Haneler arası eğitim eşitsizlikleri

Salgın öncesinde örgün eğitime erişemeyen çocuklar olduğu gibi, salgın sırasında da uzaktan eğitime erişemeyen çocuklar oldu. Eğitimde teknoloji kullanımının artması fırsatlar kadar, fırsat eşitsizliklerini de beraberinde getiriyor. Bu durum farklı verilerle haneler arası imkân eşitsizliklerinin izlenmesini gerektiriyor. Bu konuda Eğitim İzleme Raporu 2020: Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı’nda yer alan bazı veriler şunlardır:

Hanelerin fiziksel ortamı

2018 verilerine göre %36,2’sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. sorunları var, %39,6’sı konutun izolasyonundan dolayı ısınamıyor.

Hanelerde teknoloji kullanımı

%11,7’sinde internet erişimi, %82,4’ünde masaüstü bilgisayar, %51,3’ünde ise taşınabilir bilgisayar yok.

PISA 2018‘e Türkiye’den katılan 15 yaşındaki öğrencilerin durumu

%12,8’inin evlerinde çalışmak için sessiz bir yeri, %32,8’inin okul çalışmaları için kullanabileceği bir bilgisayarı, %0,8’inin televizyonu yok ve %2,8’inde internet erişimi olan cep telefonu bulunmuyor.

Anne ve babanın eğitim durumunun sınav puanına etkisi

Liseye Geçiş Sınavı (LGS) 2020 kapsamında yapılan merkezi sınav sonuçlarına göre, İlkokul mezunu annesi olan öğrencilerle lisansüstü mezunu annesi olanların arasındaki fark 120,5 puan; ilkokul mezunu babası olan öğrencilerle lisansüstü mezunu babası olanların arasındaki fark ise 120,9 puandır. 

Eğitime ayrılan bütçe ne kadar?

Herkes için eşit ve nitelikli eğitimin sağlanması için önemli noktalardan biri ise devletin eğitime ayırdığı bütçe. MEB bütçesi, 2020’de nominal olarak %10,2 artarak 125.396.862.000 TL’ye çıktı. 

Bütçenin miktarı kadar nasıl dağıtıldığı da önemlidir. Bu amaçla MEB’in 2020 bütçesinin ekonomik dağılımına bakıldığında bütçenin %72,94’ünün personel giderlerine, %11,46’sının sosyal güvenlik kurumu devlet primi giderlerine, %7,94’ünün mal ve hizmet alım giderlerine, %4,65’inin sermaye giderlerine, %2,98’sinin cari transferlere ve %0,02’sinin ise sermaye transferlerine ayrıldığı görülüyor. 

İkili eğitim sorunun çözülmesi, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve ortaöğretimde bu yıl artan öğrenci sayısının eğitime erişimi ve eğitimin niteliğini olumsuz etkilememesi ile uzaktan eğitim altyapısının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması için eğitime yapılan kamu yatırımları çok önemlidir. Bu yatırımın düzeyini ekonomik dağılımda sermaye gideri gösteriyor.  2019 yılının en önemli gelişmelerinden biri, MEB yatırım bütçesinin %28,2 oranında azalmasıydı. Bu yıl da merkezi yönetim bütçesinden MEB yatırımlarına ayrılan pay 2018 yılındaki düzeyin altında kaldı. 2020’de merkezi yönetim bütçe yatırım ödeneğinden MEB yatırımlarına ayrılan pay %9,3’tür.

Eğitim yapılarında deprem riski

2019-20’de COVID-19 dışında eğitimi yakından etkilen bir dış etken de yaşanan depremlerdi. 26 Eylül 2019’da İstanbul’da, 22 Ocak 2020’de Manisa’da ve 24 Ocak 2020’de ise Elazığ’da yaşanan depremlerde okullar da hasar gördü. 

MEB, geçtiğimiz yıllarda da okulların depreme karşı güçlendirilmesi için projeler yürütüyordu. Bu kapsamda 2020 Yılı Yatırım Programı’nda yeni bir proje yer aldı: Eğitim Yapılarında Afet Riskinin Azaltılması Projesi. Projenin maliyeti 1.800.000.000 TL’si Dünya Bankası’ndan sağlanan dış krediden karşılanmak üzere toplam 2.050.000.000 TL’dir. 2021’de de okulların depreme karşı güçlendirmesi için dış krediyle yeni projelerin yapılması bekleniyor. 

Eğitim Yönetişimi

  • Rapor Sunumu
  • Rapor Dosyası

ERG Araştırmacısı Özgenur Korlu tarafından rapor lansman etkinliğinde gerçekleştirilen sunumu yukarıda inceleyebilirsiniz.

Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı dosyasını indirmek için tıklayınız.

ERG Sözlük

  • Bilgi Okuryazarlığı
  • Cari Harcama
  • Ciddi Maddi Yoksulluk İçinde Olma
  • Okul Özerkliği
  • Stratejik Plan

Ne zaman bilgiye ihtiyaç duyacağını bilme, ihtiyaç duyulan bilgiyi tanımlama, bulma, değerlendirme, düzenleme ve elindeki sorunun çözümü için etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir.
(Kaynak: https://bit.ly/38FdY3i , Eğitim İzleme Raporu 2020 | Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı)

Personel giderleri, sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, bütçe hazırlama rehberi ve merkezi yönetim bütçe kanunları ile belirlenen asgari değerleri aşmayan ve normal ömrü bir yıl ya da bir yıldan az olan mal ve hizmet alım giderleri ile faiz giderlerdir.
(Kaynak: https://bit.ly/3gGBJe1 , Eğitim İzleme Raporu 2020 | Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı)

Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır. Bu dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı, ciddi maddi yoksunluk oranı olarak tanımlanmaktadır.
(Kaynak: https://bit.ly/3fevLAF , Eğitim İzleme Raporu 2020 | Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı)

Eğitim sisteminin çeşitli alanlarındaki kararlarda okulların karar alma yetkisinin düzeyi, okul özerkliğini gösterir. Okulların kararları çoğunlukla kendilerinin alabildiği eğitim sistemlerinde okul özerkliği yüksekken, merkezi otoritenin ana karar alıcı olduğu eğitim sistemleri daha merkezi sistemlerdir.
(Kaynak: https://bit.ly/326DzRD , Eğitim İzleme Raporu 2020 | Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı)

Kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren üst politika belgeleridir.
(Kaynak: https://bit.ly/3gTDftF , Eğitim İzleme Raporu 2020 | Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı)

ERG Eğitim İzleme Raporları

Eğitim İzleme Raporu 2020: Öğretmenler
Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğrenciler ve Eğitime Erişim
Diğer Eğitim İzleme Raporları

ERG Blog'da İlgili Yazılar

Öğretmen Gözünden Öğrenme Kayıpları

COVID-19 salgını nedeniyle okulların kapatılmasının üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti. Eğitimin çoğunlukla uzaktan devam ettiği bu süreçte, kısa süreli olsa da yüz yüze seyreltilmiş eğitim yapılan dönemler oldu. Öğretmen Ağı Değişim Elçisi Seval Binici, öğrencileriyle yüz yüze eğitim yaptığı dönemdeki izlenimlerini ERG Blog için kaleme aldı.

Erişilebilir Uzaktan Eğitim Mümkün 

Salgınla birlikte eğitimde yaşanan dijital dönüşüm ne kadar kapsayıcı? Herkes İçin Erişilebilir Yaşam Akademisi Derneği’nden İsmail Çevikbaş görme engelli öğretmenlerin uzaktan eğitim deneyimini, yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini ERG Blog için yazdı.

TIMSS 2019 Sonuçları Ne Söylüyor?

Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nın (TIMSS) 2019 sonuçları açıklandı. TIMSS 2019’la birlikte Türkiye ilk kez 4. sınıf matematik ve fen testleri ile 8. sınıf fen testinde 500 puanının üzerine çıktı. ERG Eğitim Gözlemevi ekibi, fen ve matematik başarısının okul iklimi, sosyoekonomik durum ve öğrencinin derse karşı tutumu gibi çeşitli değişkenlerle ilişkisine dair de önemli sonuçları olan araştırmayı değerlendirdi.