Medyascope işbirliğiyle hazırladığımız Eğitim 360°’ın bu bölümünde Kahramanmaraş depremlerinin ardından çocuklar ve öğretmenler odağında psikososyal destek konuşuldu. ERG Araştırmacısı Umay Aktaş Salman’ın moderatörlüğündeki programda Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi, Klinik Psikolog Deniz Bozunoğulları ve Köy Okulları Değişim Ağı Eğitim Danışmanı, Sosyal Pedagog Cavit Yeşildağ depremin çocukları ve öğretmenleri nasıl etkilediğini, psikososyal desteğin önemini anlattı.

Klinik Psikolog Bozunoğulları, deprem gibi zorlayıcı durumlarda her çocukta farklı tepkiler görmenin mümkün olduğunu belirterek, “En temelde ortak paylaştıkları şey, güvenlik algısındaki zedelenme, hayata, insanlara, dünyaya dair. Diğer taraftan üzüntü, korku endişe doğal olarak… Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Ne olacağını bilmiyorlar, kafaları çok karışıyor. Ve bu duruma benzer şeyler yaşayacaklarına dair endişeleri çok yüksek oluyor” dedi.

Depremden sonra çocuklarda görülen tepkiler

Bozunoğulları, çocukların deprem sonrasında suçluluk ve utanç duygusu yaşayabileceklerini, bunun bir doğa olayı olduğunun altını çizmenin önemli olduğunu vurguladı:

“Özellikle küçük yaşlar, ‘ben yaramazlık yaptım o yüzden mi böyle bir şey başımıza geldi?’  Belki bazen dini öğretilerde, ‘şunu şunu yapmadım diye Allah bizi cezalandırdı mı?’ gibi sorular ve hisler olabilir. Bunun bizim kontrolümüzde olmayan bir doğa olayı olduğunun altını çizmek önemli. Bu duygular da normal. Bir ay bandında bunlar yoğun görülebilir. Geçmişteki travmatik deneyimler de eklenerek daha fazla da tepki gelebilir. Çocukları izlemekte, destek olmakta fayda var. Bu olgular 1-3 ay bandında artıyor ve çeşitleniyorsa mutlaka uzman desteği almak gerekiyor”

Öğretmenler için psikososyal destek 

 Köy Okulları Değişim Ağı Eğitim Danışmanı ve Sosyal Pedagog Cavit Yeşildağ ise  okulun travma çalışmalarında ilk şoku atlatmada önemli olduğunu, öğretmenlerin desteklenmeleri gerektiğini vurguladı:

“Çocukların duygusal bağışıklığı güçlüdür, yeter ki biz onu nasıl verebileceğimizi bilelim. En büyük eksiğimiz öğretmenin onu nasıl yapabileceği konusunda bilgi eksikliği olması. Bizim de STK’lar ve farklı kurumlar olarak bunu desteklememiz gerekiyor. Okulun travma çalışmalarında ilk 3 haftası ilk şoku atlatmada çok önemlidir. Orada sadece akademik çalışma yaparsak, duygu paylaşımlarına girmezsek, sonrasında bazı acılar büyüyecektir.”