Eğitim 360° (40): Okuma Becerileri ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

PISA 2018 sonuçları okuma becerilerinde, kız çocuklarının erkek çocuklardan daha başarılı olduğunu gösteriyor. Buna karşın, Türkiye’de kadınlar istihdam, siyaset vb. çeşitli alanlarda erkeklerle eşit düzeyde değil. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kız çocuklarının çok kilit bir beceri olan okuma becerilerinde erkek çocuklardan daha başarılı olmalarına, eğitime yüksek önem atfetmelerine ve yılmazlıklarına rağmen yaşanıyor.

Eğitim 360°’ın bu bölümünde Türkiye’de PISA 2018 verilerinin okuma becerileri ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair gösterdikleri, Aydın Doğan Vakfı (ADV) işbirliğiyle hazırladığımız Okuma Becerilerinin Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Değerlendirilmesi: PISA 2018 Verileriyle Bir Analiz başlıklı rapor üzerinden tartışıldı. Özgenur Korlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği programda, ADV Eğitim Müdürü Nilgün Yorgancılar Erekli ve raporun araştırma ekibinde yer alan Doç. Dr. Melis Cin, Dr. Ali O. İlhan ve Ozancan Özdemir yer aldı.

Programda, kız çocuklarına yönelik çalışmalarda bilimsel verinin önemine değinen Nilgün Yorgancılar Erekli, araştırmanın toplumdaki genel kanının aksine verilerin kız çocukların erkek çocuklar kadar rekabetçi ve sorunlar karşısında yılmaz olduklarını gösterdiğini belirtti. PISA 2018 verilerinin Türkiye’deki kız çocuklar hakkında neler gösterdiğini anlatan Doç. Dr. Melis Cin ise kız çocuklarının okuma becerilerinde daha başarılı olmasında okumayı sevme, okuma becerisinde yeterli olduğuna inanma (öz yeterlilik algısı) ve sorunlar karşısında pes etmeme (yılmazlık) gibi özelliklerinin etkili olduğunu vurguladı. PISA 2018 verilerinin okul öncesi eğitimin önemine dair gösterdiklerinin de konuşulduğu programda Ozancan Özdemir, Türkiye’de son dönemde okul öncesi eğitim oranlarındaki artışa karşın bölgesel farklılıkların sürdüğünü söyledi ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için nitelikli okul öncesi eğitimin önemini vurguladı.

Programda PISA 2018 verilerinin gösterdikleri kadar göstermedikleri ve kız çocuklarına ilişkin yeni araştırmalara duyulan ihtiyaç da konuşuldu. Dr. Ali O. İlhan, temsiliyet düzeyi yüksek olan her araştırma gibi PISA 2018’in de derinlik konusunda zayıf kaldığını, örneğin neden kız çocukların okumaktan zevk aldığı gibi sorulara bu veri setiyle cevap verilemediğini söyledi. Bu gibi soruların cevaplanması için nitel araştırmalara ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Doç. Dr. Melis Cin ise cinsiyet eşitliğinin standardize olmuş testler üzerinden ölçülmesinin zor olduğunu söylerken, eğitimde toplumsal cinsiyet konusunun sürekli adalet ve eşitlik tartışmaları ekseninde kavramsal tartışmaların sürdüğü bir alan olduğunu belirtti. Türkiye’de eğitimde toplumsal eşitliği konusunda sayısal olarak kız çocukları ve erkek çocukları arasındaki fark kapansa da sayıların ötesinde de eşitsizliğin giderilmesi için araştırma ve çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Programın son bölümünde kadınların ve kız çocuklarının önyargılardan kurtulmasının, başarılarının görünür kılınmasının önemi konuşuldu. Nilgün Yorgancılar Erekli, “yapamazsın” kelimesinin kız çocuklarının önündeki engellerden biri olduğunu belirterek kız ve erkek çocukların desteklendiklerinde ve onlara alan açıldığında yapamayacakları hiçbir şeyin olmadığını vurguladı.

İlginizi Çekebilecek İçerikler

Eğitim 360° (54): Afet Döneminde Kız Çocuklar: Mevcut Durum, İhtiyaçlar, Öneriler

Eğitim 360°’ın 6 Şubat’tan beri yaptığı yayınlarda Kahramanmaraş depremlerinin çocuklara, eğitime ve eğitim paydaşlarına etkilerini konuşuyoruz. Bu süreçte sıkça altı çizilen konulardan biri, afetlerin özel önem gereksinimi olan gruplara etkileri oldu. Afetler, var olan eşitsizlikleri derinleştiriyor, bu gruplardaki çocukları daha kırılgan hâle getiriyor. Eğitim 360°’ın