Çocuklar Bu Yükün Altına Sokulmaz

Hürriyet Gündem, Turan Yılmaz Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 4+4+4 sisteminde 66 aylık çocukların okul kaydındaki doktor raporu tartışmalarına ilişkin, “Rapor alanları ben evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? ‘Benim evladım geri zekâlıdır’ diyor. Yani 2 ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek?” sözlerine tepki yağdı. “Asıl 4+4+4 sistemi çocuklara ve ailelerine ihanet” diyen kadın milletvekillerinin değerlendirmeleri şöyle: Asıl 4+4+4 çocuklara ihanet

Anne olarak kaygı duyuyorum CHP Ankara Milletvekil Aylin Nazlıaka Ben 4+4+4 sistemi ile hükümetin ülkemizin çocuklarına ve geleceğine ihanet ettiğini düşünüyorum. Yeni bir Türkiye şekillendirme isteğiyle henüz hazır olmayan çocuklarımız erken yaşta okula gönderilerek özgüveni düşük bireyler olarak yetiştirileceklerdir. Burada amaç imam olmak için gırtlak yapısının uygun olduğu 9 yaşı geçirmemek adına çocuklarımızı erken yaşta eğitim hayatının içine sokmaktır. Kendi gelecekleri konusunda karar veremeyecekleri, bir yaşta meslek seçimine zorlamaktır. O nedenle 4+4+4 ülkemizi geri götürecek bir sistemdir. Sivil toplumun görüşü alınmadan, eğitim bilimcilere sorulmadan, öğretmen ve velilerin bakış açıları gözardı edilerek, muhalefet Meclis’te fiziksel dayatmalar da dahil her türlü zorbalıkla susturularak geçirilen bu eğitim sistemine toplum tepki göstermekte. Ben de bir anneyim, 52 aylık küçük bir oğlum var ve ben de diğer velilerin duyduğu kaygıyı duyuyorum.
Asıl 4+4+4 çocuklara ihanet EĞİTİMCİLER BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN SÖZLERİNE TEPKİLİ
Bu raporlar okumasınlar diye değil
MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel Bu raporlar çocuklar okumasın diye değil. “Çocuğum gerizekalı” demek için de almıyorlar bu raporları. Bilişsel ve duyusal olarak hazır olmayan çocuklarının eğitimini ötelemek için bu yapılıyor. Kaldı ki Türkiye, engelli çocuklar için bile kaynaştırma sınıfları ile eğitim şansı yaratmaya çalışan bir ülke. İnsanları ihanetle suçlamak, 21. Yüzyıl’da zeka geriliği kavramını bile bir aşağılama ifadesi olarak kullanmak bu ülkenin ayıbıdır. Bir de şöyle düşünün, çocuğunu bir yıl okula göndermemek için rapor alanlara ihanet deniyor, o zaman hayat boyu çocuğu askere gitmesin diye rapor alan aileler de var, ona ne diyeceğiz? Bir de bunun cevabını versinler. O yaşta çocuğu zorlamak insanlık dışı CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz Başbakan’ın bu sözleri aksine hem çocuklara hem ailelere hem de eğitim sistemine kendisinin bir ihanetidir. Biz o zaman şiddet görmemize rağmen buna direndik, o zaman bunun önemini anlayamayanlar, anne babaları ne kadar çok durumda bırakan bu uygulamayı bugün fiilen yaşamlarında görmeye başladılar. Bu kadar küçük yaşta, kendi bakımını bile karşılayamayan çocukları okula almaya zorlamak insanlık dışı bir şey diye düşünüyorum. Aynı zamanda seçimlik ders adı altında sadece dini ağırlıklı derslerin velilerin önüne konulması da ayrıca bir facia. İnsanlar mahalle ya da okul yönetimlerinin baskısı altında bu dersleri seçmeye yönlendiriliyor. Bu yasa ile eğitim sistemi dinamitleniyor. Raporla göndermemek en güzel tutum BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan: Bence 4+4+4 sistemini getirmek ailelere ihanettir. Çocukların daha lavabo ihtiyacını zor kullandığı, yemeklerini bile kendi başlarına yiyemedikleri bir yaşta okula göndermek, hem ülkeye, hem ailelere bir ihanettir. Başbakan çok yanlış düşünüyor. Bütün okulları imam hatip okullarına dönüştürmeyi dünüşüyorlar. Ailelerin bilnçli olmaları ve rapor alarak çocuklarını o yaşta okula göndermemeleri en güzel tutumdur. Bana göre başbakana bir ders vermek gerekiyor bu konuda.� Çocuklar bu yükün altına sokulmaz ‘İhanet’ maksadını aşmış Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Sayın Başbakana yakışır bir ifade olmamış. İhanet kelimesini kullanmak maksadını aşan bir ifadedir. Bize göre esas ihanet ömür boyu kendisini etkileyecek olan bir yanlış başlangıcı göz göre göre göze almak olacaktır. Çocuğunun birinci sınıfa başlamasının mümkün olmadığını gören bir velinin hiçbir tedbir almadan çocuğunu bu yükün altına sokması esas ihanettir. Sayın Başbakan bu sözünü düzeltmek durumundadır. Kendi çıkardığı kanuna sahip çıkmak adına eğitim bilimiyle ilgisi olmayan bir açıklama yapmak Başbakan’a düşmez. Veliler endişe taşıyor Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan Başbakan’ın ifadesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğinde yer alan ifadeden kaynaklanıyor. Yönetmeliğe göre raporda, ‘Bedenen ve zihnen gelişmemiştir’ ifadesinin yer alması gerekiyor. Ancak Sağlık Bakanlığı yayınladığı genelgede bu ifade yerine ‘Birinci sınıfa başlaması uygun değildir’ ifadesinin kullanılmasını istedi. Çok da iyi yaptılar, yoksa kamuoyunun çok tepkisini çekerlerdi. Ama bütün bunların sorumlusu da bu ifadeyi yönetmeliğe koyan MEB’dir. Bütün veliler ciddi endişeler taşıyor, bize hep şunu soruyorlar, ‘Biz bu raporu alıyoruz ama 15-20 yıl sonra çocuğumuzun karşısına bir engel olarak çıkar mı?’ Tercihe saygı duyulmalı Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Koordinatörü Batuhan Aydagül Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde okulların açılmasına 6 ay kala çocukların okula başlama yaşı gibi önemli değişiklikler yapılmaz. Hafızlık okuluna giden, imam hatip okullarına giden çocuklar üzerinde nasıl velilerinin tercihlerinin dikkate alındığı öne sürülüyorsa, çocuğunu 5.5 yaşında okula göndermek istemeyen ailelerin tercihlerine de saygı duyulmalı. Bu yasayı destekleyen bakan, vekil, bürokrat ya da uzmanlardan kaçı çocuğunu bir devlet okulunda birinci sınıfa yazdırdı acaba? – Nuran ÇAKMAKÇI
]]>