43 Milyon Kız Neden Okula Gitmiyor

Hürriyet İK, Nuran Çakmakçı Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), 15 yıldır erken çocukluk ve yetişkin eğitimi alanında çalışmalar yapıyor. Son 3 yıldır da Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir proje yürütüyor. Bu yıl sonunda tamamlanacak olan “Eğitimde ve Toplumsal katılımda cinsiyet eşitliğinin sağlanması” projesi kapsamında geçtiğimiz hafta önemli bir çalışma yaptı. Eğitim Reformu Girişimi ve Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’yle (KADER) ortaklaşa yürütülen çalışma bir konferansa konu oldu. En önemli konuşmacı Marlaine Lockheed’di. Doktorasını Stanford Üniversitesi’nde uluslararası kalkınma eğitimi üzerine yapan Lockheed, şu anda Global Kalkınma Enstitüsü’nde araştırmacı. Türkiye’de tanınmıyor, ama kız çocuklarının ve kadınların eğitimi üzerine yaptığı araştırmalar sektörde ses getiriyor. Lockheed, dünyada neden kız çocuklarının okula gitmediğini ve buna karşı neler yapıldığını sorguluyor. Cinsiyet ile eğitim arasındaki bağı konu edinen kitapları çok satıyor. 2004 yılına kadar Dünya Bankası’nda çalışan Lockheed, bu dönemde Dünya Bankası’nın eğitim ile ilgili çalışmalarını yönetti. Bir dönem Amerikan Eğitim Araştırmaları Birliği’nin yardımcı başkanı olan Lockheed, bakın dünyadaki tüm kızların okullaşması ile ilgili neler söylüyor? Belki bu görüşler hakkında bilgi alırsak, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da kızların neden okula gönderilmediği konusunda bir fikrimiz olur.   KIZLARIN ÇOĞU 6 YILDAN DAHA AZ EĞİTİM ALIYOR 1960’tan beri gelişmekte olan ülkelerde hem kızlar hem de erkekler için okula ilk kayıt oranı hızla artıyor. UNESCO 2006’da 43 milyon okul çağında olan kızların okula kaydedilmediğini tespit etti. Okula giden kızların çoğunun da 6 yıldan daha az eğitim aldığı ve kızlarla erkekler arasında bu açıdan bir farkın olduğu görülüyor. Bu açık daha çok sosyal olarak dışlanmış gruplardaki kızların okullaşmamış olmasından, bu kızların toplumun uçlarına ait azınlık gruplarından olmasından ve erkeklere göre bariz dezavantajlar yaşamalarından kaynaklanıyor. Okullaşmamış kızların yaklaşık yüzde 70’inin bu sosyal gruplara ait olduğu düşünülüyor. OKULLAŞMAMIŞ KIZLAR NERELERDEN GELİYOR -Büyük bir kısmı (yüzde 47) Saha Afrikası, yüzde 25’i Güney Asya, yüzde 11’i Doğu Asya ve Pasifik, yüzde 9’u Orta Doğu ve Kuzey Afrika, yüzde 3’ü Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Orta Asya, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da. -Dışlanmış sosyal gruplardan gelen okullaşmamış kızlar söz konusu olduğunda Latin Amerika ve Karayipler en üst seviyelerde görünüyor. -Hindistan’da düşük kastlardan ve aşiretlerden 7-14 yaş arası kızların yüzde 37’si okula gitmiyor. Bu oran çoğunluğu oluşturan grupta yüzde 26. Aşiretlerdeki kızların okullaşma oranı yüzde 9 daha düşük. -Laos’da kırsal kesimdeki dağ kabilelerinin kızları 2 seneden daha az süre okula gidiyor. Halbuki, şehirli kızlar 8 senelik okulları bitiriyor. -Guatemala’da yerli kızlar ilkokula kayıt bile yaptırmıyor. İspanyolca (resmi dil) konuşmayan kızların yüzde 26’sı ilkokulu bitiriyor, konuşanların yüzde 62’si ilkokulu bitiriyor. -Slovakya’daki Romen kızların sadece yüzde 9’u, Slovak kızların ise yüzde 54’ü ilkokul sonrası eğitime devam ediyor. -Genel olarak okula başlayan bu gruplardaki kızlar erkekler kadar, hatta erkeklerden daha başarılı oluyor. Ancak azınlık gruplarından gelen çocukların başarısı, çoğunluk grubundaki çocukların başarısının gerisinde kalıyor. Kızlarla erkekler arasındaki bu fark endüstrileşmiş ülkelerde de görülüyor: Kızlar okullarını bitirmekte erkeklere göre daha başarılı. Birçok nedeni var. Öğretmenlerin bu öğrencileri sınıfta yok saymalarından okudukları okulların tahrip edilmesine, öğretmenlere ve topluma karşı şiddet uygulamaya kadar gidebiliyor. Bu gruplar kızlarını okula göndermiyor ve erkek çocuklarına göre kızlarının okuldan daha önce kopmasına, okulu bırakmasına izin veriyor. Fakir ve dışlanmış çocukları okula kazandırmak ve okulda tutmak özel çaba ve yüksek maliyet gerektiriyor. Kültürel çeşitlilik, dil farkları, kızlara has özel ihtiyaçlar, korunma ve hijyen gibi nedenler maliyetleri yükseltiyor. Pek çok ülke tüm çocuklar için iyi kalite eğitim olanaklarından yoksun. Dolayısiyle ilk hamle okulların kalitesini yükseltmek olmalı. Bu da 3 yoldan olabilir: – Eğitim politikalarının daha adil olması: Adil gibi gözüken politikalar bu kızlar için o kadar da adil olmayabilir. Örneğin okullarda çoğunluk dilinin kullanımını gerektiren politika azınlık grubun kızları için dezavantaj olabilir. Çünkü bu kızlar erkeklere göre çoğunluk dili ile daha az iç içe. Benzer şekilde kız veya kız-erkek karışık okullarla ilgili politikalar kızların olanaklarını kısıtlıyor. Çünkü bu politikalar sonucu sadece erkeklerin gidebildikleri okular açılıyor veya kız-erkek karışık okullara aileler kızlarının gitmesini istemiyor. Pakistan’da olduğu gibi. -Okul opsiyonlarının artırılması: Ailelerin kız çocuklarının güvenliği ile ilgili endişeleri var. Daha uzaklarda bulunan resmi okullara göre yakınlarındaki özel okullar ve alternatif okullar bu gruptaki kızların okula çekmek ve okulda tutmakta daha cazip olabilir. Örneğin Hindistan’da Racastan’da bazı yerel okullar paraprofesyonel öğretmenler, süpervizör ve danışman öğretmenler ve part time öğretmenlerle kız çocuklarını okula çekebiliyor. -Okul öncesi eğitim önemli: Okul öncesi eğitim de bu çocukların resmi okullara geçişlerini kolaylaştırıyor. Brezilya, Türkiye, Bolivya ve Hindistan’da hem annelere hem de çocuklara yönelik okul öncesi programlar ilkokuldaki okulu bırakma sorununu azaltıyor. Telafi programları da bu konuda yardımcı olabilir. Brezilya, Hindistan ve İspanya’da okul içi ve okul dışı teleprogramlar bu çocukların okulda kalmasını ve başarılarının artmasını sağladı. -Fiziki çevreyi ve eğitim materyallerini geliştirmek: Fiziki şartlar olumsuzsa öğretmen eksikliği ve materyel eksikliği varsa kızlar erkeklere göre daha az okula kaydoluyor veya okulu bırakıyor. Olumsuz şartlarda okula devam edenler özellikle dil sorunları varsa başarıları daha düşük oluyor. Olumsuz koşullar kız çocuklarını daha fazla etkiliyor. Azınlık gruplardan gelen ailelerin de okul ve öğretmen standartları konusunda beklentileri daha yüksek. Çözüm olarak çift dillilik, okul şartlarını iyileştirmek, müfredatı kuvvetlendirmek, öğretmenlerin kailtesini arttırmak düşünülebilir. NELER YAPILMALI? -Şartlı nakit transferi: Eğitim maliyetlerini düşürmeye yarayan maddi destek çocukları okula göndermede ailelere yardımcı olabiliyor. Bangledeş, Ekvator ve Meksika gibi. Ekvador’da şartlı nakit yardımı okula kayıtta yüzde 3,7 oranında artış sağladı. -Kızlar için burs ve destek İlkokuldan sonra kızlara yönelik finanse edici burs programları onların okula devamını sağlar ve ailelere de destek olur. Bengladeş’de kızlara verilen burslar onların okullaşmasını iki kat artırdı. Ayrıca ailelere sadece üniforma, kitap, malzeme ve yol masrafı konusunda destek olan sınırlı burslar da okullaşmayı ve başarıyı artıran faktörler. -Okullarda beslenme programları: Kenya’da okullarda yemek verilmesi devamın yüzde 30 artmasına neden oldu. Gerçi bu beslenme programlarından erkek çocuklar kız çocuklara göre daha fazla yarar.]]>