Habertürk: 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'ydü

Birleşmiş Milletler 11 Ekim’i 2012 yılında Dünya Kız Çocukları günü ilan etti, her yıl bütün dünyada kutlanıyor. Kız çocukların cinsiyetlerinden dolayı maruz kaldığı eşitsizlik konularında farkındalığı artırmak istiyor. Aydın Doğan Vakfı da 2015’ten beri her yıl 11 Ekim’de konferanslar düzenleyerek toplumun, bu mağduriyete uğrayan kız çocukları ile ilgili sorumluluk almasını  arzuluyor. Bu konferanslara kadın ve çocuk hakları alanında çalışan sivil toplum temsilcileri, Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği, UNICEF, UN Women ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) da katılıyor ve işbirliği içersindeler. Bu konferansların ilki 2015’te ‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’, 2016’da ‘Çocuk Yaşta Evliliğe Son’, 2017’de ‘21. Yüzyılda Sosyal Değişimin Aktörleri Olarak Kız Çocukları’  temalarıyla düzenlendi. Bu yıl ise tema ‘Kız Çocuklarının Bilim, Sanat ve Spor Yoluyla Güçlenmesi’.

Kız Çocuklarının Bilim, Sanat ve Spor Yoluyla Güçlenmesi Konferansı
Kız Çocuklarının Bilim, Sanat ve Spor Yoluyla Güçlenmesi Konferansı KIZ ÇOCUKLARININ BİLİM, SANAT VE SPOR YOLUYLA GÜÇLENMESİ OECD Ülkeleri arasında 2016 yılında hazırlanan rapora göre, Türkiye, ne işte ne de okulda olan 15-29 yaş arası genç kız ve kadınların oranının en yüksek olduğu ülke maalesef. Yani, Türkiye’de 15-29 yaş arası genç kız ve kadınların yüzde 41 buçuğu hem okulda değil hem de herhangi bir işte çalışmıyor. Bu oran erkekler için yüzde 15.2. İki cinsiyet arasında bir uçurum bulunuyor. Bu tablo da genç kız ve kadınların güçlenmesi yolunda acilen tedbir alınması gerektiğini gösteriyor. Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir iyi haber var, 2017-18 eğitim öğretim yılında ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinde kız ve oğlanlar arasındki net okullaşma oranındaki farkın çok azaldığı görülüyor. Zorunlu ilk öğretimden sonra 15-17 yaş grubunda yaklaşık 250bin okul dışında kız çocuğu var.  
Vuslat Doğan Sabancı
Vuslat Doğan Sabancı Dünya Kız Çocukları günü bu yıl, 11 Ekim’den bir gece önce Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı’nın Hilton Oteli’nde verdiği bir akşam yemeği ile başladı. Perşembe günü ise tüm gün sunumlar ve panellerle geçti. İlk panel ‘Yaratıcılık ve Enerji Kaynakları: Sanat ve Sporda Kız Çocukları’ idi. IKSV Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yeşim Gürer Oymak moderatörlüğünde, Bayburt’ta Baksi Müzesi Kurucusu Prof.Dr. Hüsamettin Koçan, Barış İçin Müzik Vakfı Kurucusu Dr. Yeliz Baki ve dört kez Avrupa Şampiyonlar Liginde şampiyonluk, üç kez Dünya Klüpler Şampiyonluğu alan Milli Voleybolcu Naz Aydemir Akyol, kız çocuklarının sanat, müzik ve sporla gelişip güçlenmelerini konuştular. İkinci panel ‘Kız Çocuklarının Güçlenmesinde Bilim ve Teknoloji’ temalıydı. Eğitim Reformu Girişim Direktörü Batuhan Aydagül moderatörlüğünde, Facebook Ülke Direktörü Derya Özkaya Matraş ve İTÜ Kutup Araştırmaları Merkezinin Kurucu Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy, bilim insanları örnekleri üzerinden kız çocuklarını konuştular. Son panel ise TV Sunucusu Özge Uzun moderatörlüğünde Sanatçılar Azra Akın ve Songül Öden, Eskrim yıldızı Deniz Selin Üstündağ ve altın madalya sahibi Paralimpik Koşucu Öznur Alumur, ‘Çocuk ve Gençler Rol Modelleriyle Buluşuyor’ teması etrafında görüşlerini anlattılar. Araya “Brass Girls” orkestrasının müziği, Mardin Sirki’nin gösterisi, Barış İçin Müzik Orkestrası’nın dinletisi ve Gizem Nalbant Dans performansları serpiştirilmişti.  
Brass Girls
Brass Girls  
Mardin Sirki
Mardin Sirki 23 YAŞINDA KURDUĞU STK BUGÜN 420 BİN KADINA ULAŞTI Konferans öncesi, UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle de Afrika ve Asya’dan örnekler verdi. Zeyneb Salbi ise Konuk Konuşmacı idi. “Ben bir Korku Cumhuriyeti olan Irak’ta, Saddam döneminde büyüdüm.  Komşudan, iş arkadaşlarından, hatta aile üyelerinden bile korkardık, ağzınızdan yanlış bir cümle çıksa sizi gidip ihbar edebilirlerdi.”  dedi. Ailesi Zeyneb Salbi’yi Irak’tan ABD’ye göndermiş, o da sadece 23 yaşındayken, savaş sonrası hayatta kalan kadınlara yardım etmeyi hedefleyen ‘Women for Women International’ı kurmuş. Yani kadınların kadınlara yardım ettiği bir vakıf. 30 kadına yardım etmekle başlamış, bugün 420 binden fazla kadına 150 milyon dolar yardım gidiyor.  
Zeyneb Salbi
Zeyneb Salbi UN Woman, Birleşmiş Milletler çatısı altında kurulan, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesini savunan bir birim. 2013 yılında İstanbul Ofisini açtı. Direktörü Zeliha Ünaldı, Dünya Kız Çocukları Günü aslında bir ihtiyaçtan doğdu dedi: “Birleşmiş Milletler yerel sivil toplum örgütleriyle yakın çalışıyor. Kız çocuklarının erken evlilikleri, eğitime ulaşamamaları, zararlı gelenekler dediğimiz çocuk evlilikleri, kadın sünneti gibi konular üzerinde sivil toplum dernekleri baskı kurunca Birleşmiş Milletler de böyle bir gün ilan edip farkındalık yaratmak istedi. Biz UN Women olarak kız çocuklarının hak okuryazarlığı dahil bütün haklarına erişimi için ne yapabiliriz, şiddetsiz bir dünyada nasıl yaşarlar diye çalışıyoruz. Dolayısıyla dünyanın her yerinde Birleşmiş Milletler’in böyle bir derdi var. Serfiraz Ergun: “En aktif olduğunuz ülkeler nereler? Türkiye sıralamada nerede olur?” TÜRKİYE ORTA-ÜST GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNDE ZÜ: “UN Women’in Türkiye’den daha aktif olduğu yerler gelişmekte olan ülkeler. Türkiye orta-üst gelişmişlik seviyesinde bir ülke bizim gözümüzde. Mesela Türkiye Birleşmiş Milletler ile işbirliği anlaşması imzalar. Az gelişmiş ülkeler ise yardım anlaşması alır. İş toplumsal cinsiyet eşitliğine gelince dünyanın her yerinde benzer programlarımız var ama Türkiye’de çocuk evliliği ile ilgileniyoruz ama kadın sünnetiyle ilgilenmiyoruz. Ama Afrika’da en önemli müdahale alanlarının başında kadın sünneti geliyor. Bizde zorunlu eğitim yaşlarında, kızlarla erkekler arası açık değil ama Afrika’da, Asya’da çok açık. Biz zorunlu eğitimde neredeyse eşitiz. Yüksek eğitime doğru kızlar aleyhine ara açılıyor. Bir de bilim ve teknoloji alanlarında kızların eğitimi artmakla beraber, sıra istihdama gelince aynı oranda artmıyor hatta OECD sıralamalarında çok gerilerdeyiz. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 60 iken bizde yüzde 32. Biz de Türkiye’de kızların istihdamına eğiliyoruz.”  
IKSV Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yeşim Gürer Oymak, Bayburt’ta Baksi Müzesi Kurucusu Prof.Dr. Hüsamettin Koçan, Barış İçin Müzik Vakfı Kurucusu Dr. Yeliz Baki ve Milli Voleybolcu Naz Aydemir Akyol (soldan sağa)
IKSV Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yeşim Gürer Oymak, Bayburt’ta Baksi Müzesi Kurucusu Prof.Dr. Hüsamettin Koçan, Barış İçin Müzik Vakfı Kurucusu Dr. Yeliz Baki ve Milli Voleybolcu Naz Aydemir Akyol (soldan sağa)     Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nı İstanbul’da UNICEF, UN Women ve UNFPA ile dördüncü kez düzenleyen Aydın Doğan Vakfı  Yürütme Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü 14 yıldır Candan Fetvacı. Bu konferansa katılan öğrencilerden bahsetmek için sabırsızlandı. Candan Fetvacı: “Burada 500 kişiyiz, bunun 300’ü öğrenci. Amacımız kız çocuğunun eğitiminin ve güçlenmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak, hem de tabii farkındalık yaratmak. Çocukların da bu bilince varması için Türkiye’nin her yerinden üçyüz öğrenci davet ettik; müzik, fen projeleri, resim gibi başarılarını sergileyecekler. Resim sergisi var gördüğünüz gibi. 1500 öğrenci içinden 30 tanesi sergilenmeye uygun bulundu. Bu 30 kişiye yıl boyunca sanat bursu vereceğiz.  Ayrıca bizim zaten bursiyer olan öğrencilerimiz de burada organizasyona yardım ediyorlar.” Aydın Doğan Vakfı Eğitim Müdürü Nilgün Yorgancılar Erekli, “geçen seneler de gençler katılıyordu ama bu kadar genç hiç katılmamıştı bu konferansa” dedi. Nilgün Yorgancılar Erekli: “Geleceğin yarınları gençler, bu yıl onları daha çok içimize almak istedik. Kızların bilinçlenmesi kadar erkek çocukların da bilinçlenmesi önemli, o yüzden birlikte davet ettik onları. Mardin, Samsun, Gümüşhane, Erzurum her yerden gençler için interaktif bir ortam oluyor. Bizim ‘Baba Beni Okula Gönder’ kız çocuklarının eğitimiyle ilgiliydi, artık çıta yükseldi, sadece eğitim almaları değil, eğitimin kalitesi de artmalı, bilim, sanat ve sporla güçlenmeli diyoruz. Okulda nitelikli bir eğitim almalı, spor ve sanatla pekiştirmeliler. Kızlar bilim kadını da olabilir, sanatçı da, futbolcu da.  Kızlar yeter ki ben bunlardan birini yapmak istiyorum desin. Sosyolojik olarak yerleşmiş kalıplar var, mahalle baskısı var. Bunları yırtmak gerek. Bunu herkese anlatmak istiyoruz.”  
DOĞDUĞU KÖYE MODERN SANAT MÜZESİ Hüsamettin Hoca, Prof.Dr. Hüsamettin Koçan, gönüllerimize taht kurmuş, doğduğu, büyüdüğü köy halkına yepyeni ufuklar açmış bir eğitimci, bir sanatçı. Babasının yolunu gözlediği Bayburt’un Baksı Köyü’nde, tam da babasının, bir  mevsimlik işçinin geri dönmesini beklediği tepeye gitti bir modern sanat müzesi açtı. Kurduğu müzeyle, Strasburg’da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde 2014 ‘Yılın Müzesi Ödülü’nü aldı. Gittik, çektik, haber yaptık, gururlandık. Aynı yıl TBMM ‘Onur Ödülü’nü de aldı. Şimdi bu 2018 Dünya Kız Çocukları Konferansı’nda günah çıkartıyor. “Kız kardeşim bana okumak istiyorum dediği zaman ben hayır demiştim” diyor. “Sonradan ben kendisinden gittim özür diledim o zamanki tavrım için, o da bana ‘ayıp ettin abi üzülme ziyanı yok’ dedi, beni mahcup etmemek için.”  diyor. Buyrun buradan. Tabii şimdi kadınların, genç kızların eğitimi, kültür sanata katkıları için elinden geleni yapıyor. Geçmişteki tutumu içinse ‘feodal düzen, feodal kafa yapısı’ diyor. BAKSI MERKEZLİ COĞRAFYADA ÖĞRENCİ ŞENLİĞİ Prof. Dr. Hüsamettin Koçan: “Biz biliyorsunuz bu yıl altıncısı olmak üzere her yıl ‘Öğrenci Şenliği’ yapıyoruz. Öğrenci Şenliği’nin amacı yetenekli çocukları–ilk-orta-lise- önce Baksi Bayburt, artık Erzurum ve Trabzon, önümüzdeki yıl Erzincan, Rize Artvin i katacağız. Baksı merkezli bir coğrafya oluşturuyoruz. O bölgede yetenekli çocukları tesbit ediyoruz, onlara burs veriyoruz. Bu etkinlik çerçevesinde de yeteneğin eğitime nasıl katkısı olur. Bizim meselemiz Bayburt merkezli genişleyen bir coğrafyada yetenekli çocukları saptamak, yürelendirmek. Kızlar başat. Burs alan çocukların dörtte üçü kız, biri erkek.  Kızlar her zaman daha arzulu, daha çok öğrenmek isteyen ve daha yetenekliler. Bizim vakıf da kadın odaklı. Yönetim Kurulu kadınlardan oluşuyor. Kadın istihdam merkezi yapıyoruz, kadının ekonomik güç olarak üretime katılmasını istiyoruz. Çünkü kadın yenilikçi ve öğrenme arzusu var. Umud ediyorum ki kız çocuklar ve kadınlarla daha yenilikçi, sanat ağırlıklı bir dünya inşa edebiliriz.” Haberin aslı için tıklayınız.]]>