Eğitim Reformu Girişimi (ERG), 10 yıldır eğitimi izliyor ve eğitim alanında yaşanan gelişmeleri Eğitim İzleme Raporları aracılığıyla değerlendiriyor. Son raporunu açıklayan ERG ‘Suriyeli çocuklarda okullaşma oranının azaldığına’ vurgu yaptı. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) 2017-2018 Eğitim İzleme Raporu’nu açıkladı. Bugün Karaköy’deki Minerva Han’da açıklanan raporda, eğitime ayrılan kaynaklar, Suriyeli öğrenciler, eğitimde fırsat eşitliği ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı,’Güçlü Yarınlar İçin 2023 Eğitim Vizyonu’ hakkında bilgiler ve yorumlar yer aldı. ‘KIZ ÇOCUKLARIN ÖNÜNÜ KESEN BAZI FAKTÖRLER VAR’  Rapora geçilmeden önce politika analisti Yeliz Düşkün, raporun içeriği hakkında bilgi verdi. Düşkün, ‘kadın erkek eşitliğinin hak temelli bakış açısında eksiklikler olduğunu’ söyledi. Düşkün, “Bu yıl 2018 çocuk işçiliğiyle mücadele yılı. Raporda buna önem verdik. Biz çok iyi akademik becerisi olan insanları beklemiyoruz. Gençlerin durumu önceki kuşaklara göre kötü değil. Bir iyileşme söz konusu. Ama daha fazla yapılması gerekenler var. Kız çocukların önünü kesen bazı faktörler var.  Kadınlar ve erkekle farklı nedenlerden dolayı eğitimlerine devam edemiyor. Kadınların yüzde 32’si aile kaynaklı yüzde 24’ü evlilik yüzünden okulu bırakıyor. Erkekler ise eğitim maliyetlerini karşılayamamasından dolayı ilkokulu bırakıyor” diye konuştu. ‘YÜZDE 1’İN NEREDE OLDUĞU ÖNEMLİ’ ERG araştırmacısı  Özgenur Kurlu, ilköğretime erişimin yüzde 9 olduğunu, 9 yaşındaki çocukların okullaşma oranının ise yüzde 98 olduğunu ifade etti. Kurlu şöyle devam etti: “Fakat yüzde 1’in nerede olduğu önemli. Bölgesel bazında kızlar ve oğlanlar arasında farklar var. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da bu farkın açıldığını görüyoruz.” dedi. Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül ise, dil, inanç, fikir özgürlüklerinin garanti altına alınmasını savunduklarını belirterek, eğitimdeki eksikliklere değindi. Aydagül şöyle devam etti; ” Bakanlık bazı konularda önemli adım attı. Örneğin özel eğitim kurumlarına verilen desteğin kaldırılması. Bu durum sosyal adaletisizlik yaratan bir uygulamaydı.” VİZYON BELGESİ NELER GETİRİYOR?  Konuşmaların ardından rapora geçildi.  Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan ‘Güçlü Yarınlar İçin 2023 Eğitim Vizyonu’ belgesi hakkında raporda şu ifadeler yer aldı; “Uzun zamandır beklenen, umut verici bir adım olarak karşılıyoruz. Belgenin insan odaklı olması ve çocukların mutluluğunu hedeflemesi heyecan verici…” Vizyon belgesi neler getiriyor? Raporda bu soruya şöyle yanıtlar yer aldı; – Vizyon belgesindeki en önemli vurgu mutlu çocuklar olduğu görülüyor. Belgede çocuğun refahına ve mutluluğuna vurgu yapılarak çocuğun iyi olma hali yaklaşımı benimsenmiş – Okulun merkezi önemini vurgulamakla birlikte eğitimi yalnızca okulla sınırlı görmeyen, okul dışı ortamları ve paydaşları da içeren bir yaklaşım söz konusu – Eğitimde erişimin her kademede tam olarak sağlanmayışı ve örgün eğitimin dışına çıkış göz ardı edilmiyor. Bu doğrultuda örgün eğitime erişim ve devam konusundaki çalışmalar güçlenerek sürmeli – Vizyon belgesinde yer alan çeşitli kademelerde, şartları elverişsiz aileler ve okullar için ek destekler sağlanması, eğitime erişimi güç olan çocuklara yönelik çeşitlendirilmiş yöntemler geliştirilmesi planları eşitlik ve kapsayıcılık bağlamında önemli ihtiyaçlara karşılık veriyor. GENÇ NÜFUS EĞİTİMDEN NEDEN AYRILIYOR?  Raporda vurgulanan başka bir husus ise genç nüfusun eğitimden ayrılma nedenleri oldu. Bu nedenler şöyle açıklandı: “İşsizlik, yoksulluk, sosyal dışlanma ve zayıf sağlık durumu” ÇOCUK İŞÇİLİĞİ…  Çocuk işçiliği ise raporda vurgulanan başka bir konu oldu. Çocuk işçiliğinin engellemesinin önündeki en büyük nedenin mevzuat ve uygulamalar arasındaki uyumsuzluk olduğu vurgulanan raporda şu ifadeler yer aldı; “2018’in çocuk işçiliği ile mücadele yılı ilan edilmesi, çocuğun eğitim ve gelişim hakkının korunması bakımından da önemli. Çocuk işçiliğinin engellenmesinde en önemli sorunlardan birinin mevzuat ve uygulamalar arasındaki uyumsuzluk olduğu görülüyor. Çocuk işçiliğinin denetlenmesine eğitim alanından en büyük katkı devamsızlığın etkili bir biçimde izlenip azaltılmasıyla yapılabilir. 2017 yılında 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranlarının bir önceki yıla göre imam hatip liseleri dışında pek bir iyileşme göstermediği, hatta bazı kademelerde arttığı görülüyor. ” ‘MÜLTECİLERİN OKULLAŞMA ORANI AZALIYOR’ Kapsayıcı eğitime vurgu yapılan raporda Suriyeli mülteci çocuklara da geniş yer verildi. Ekim 2018 itibarıyla 1 milyon 47 bin 536 Suriyeli çocuğun bulunduğu Türkiye’de 2014-15’ten bu yana çocukların okullaşma oranlarının arttığı belirtildi. 2017-18 yılında yüzde 62,5 olan okullaşma oranı Ekim 2018 tarihinde yüzde 61,3e gerilediği aktarıldı. Rapora göre, Ekim 2018 itibarıyla eğitime erişemeyen Suriyeli çocuk sayısı ise 405 bin 906. LİSEYE GİDEN MÜLTECİ SAYISI AZ Suriyeli çocukların sınıflara göre resmi okullar ve geçici eğitim merkezlerindeki oranları raporda şöyle yer aldı: Okul öncesi resmi okul: yüzde 90, Geçici eğitim merkezi: yüzde 10 1. Sınıf resmi okul: Yüzde 99, geçici eğitim merkezi yüzde 1. 5. Sınıf resmi okul: yüzde 98, geçici eğitim merkezi yüzde 1. 12. Sınıf yüzde 30 resmi okul, yüzde 70 geçici eğitim merkezi Raporda Suriyeli lise çağındaki çok az kişinin okula gittiği açıklandı. 18-28 yaş arasındaki gençlerde ötekileştirmenin kendisi ile benzer cinsel, dini, etnik ya da ulusal kimlik yaşamayanlara karşı mesafe koymanın yüksek olduğu da raporda vurgulandı. Haberin aslı için tıklayınız.